Documented’de yer alan habere nazaran, New York Polis Departmanı (NYPD) Seldowitz’i ikinci derece ağır taciz, nefret suçu/takipçilik, kaygı yaratmak için ısrarlı takip ve iş yerinde ısrarlı takiple suçladı.
ABD’nin eski Lideri Barack Obama’nın devrinde danışmanlık yapan ve ABD Dışişleri Bakanlığında İsrail ve Filistin dairesi dahil birçok vazifede bulunan Stuart Seldowitz’in New York’ta Mısırlı bir satıcıya yönelik tekraren tekrarladığı Müslüman zıddı kelamlı saldırısı, yansılara neden oldu.
MISIR ASILLI BÜĞFE SAHİBİ KONUŞTU
Manhattan’da bulunan seyyar yiyecek büfesinin Mısır asıllı sahibi İslam Mustafa, AA’ya konuştu.
Seldowitz’in 7 Kasım’dan bu yana yiyecek büfesindeki çalışanlara 3 farklı vakitte yaklaşarak kelamlı sataşmada bulunduğunu belirten Mustafa, 7 yıldır tıpkı lokasyonda yiyecek büfesi işlettiklerini ve birinci kez bu türlü bir olayla karşılaştıklarını söyledi.
Mustafa, “Bu olayın ferdi olduğunu düşünüyorum. Buradaki toplumla hiçbir problemimiz yok, şimdiye kadar da olmadı. Daha bu sabah o kişinin eski bir hükümet çalışanı olduğunu öğrendiğimde şok oldum. (Çalışanlarımızdan) 24 yaşındaki bir şahsa o lisanla konuşması çok şaşırtıcıydı.” dedi.
Seldowitz’in tacizlerine karşı iki kez polisi aradıklarını belirten Mustafa, lakin “ifade özgürlüğü” kapsamında polisin kendilerine rastgele bir süreç yapamayacağını söylediğini aktardı.
Mustafa, bu olaydan sonra nefret söylemi ile söz özgürlüğü ortasındaki farkların konuşulması gerektiğine işaret ederek, “Burada kimseyle siyaset tartışmıyoruz, burada eski bir hükümet çalışanı, genç bir çocuğa kelamlı tacizde bulundu zira onun karşı karşılık verecek kadar İngilizcesi kâfi değildi.” diye konuştu.
Olayla ilgili görüntülerin toplumsal medyada yayılmasından sonra birçok kişinin gelip kendilerine dayanak verdiğini de aktaran Mustafa, içinde bu kadar nefret taşıdığı için Seldowitz’e üzüldüğünü de kelamlarına ekledi.
Seldowitz’in kelamlı tacizine uğrayan büfedeki çalışanlardan 24 yaşındaki Muhammed Hüseyin de bu yaşanan olaylardan sonra kendisini yorgun hissettiğini, artık eskisi kadar müşterilere gülümseyemediğini belirtti.
ABD’ye 5 yıl evvel gelen ve yaklaşık bir yıldır bu büfede çalıştığı bilgisini paylaşan Hüseyin, birinci defa bu türlü bir durumla karşılaştığını, Seldowitz’in eski bir hükümet çalışanı olduğunu öğrendiğinde çok şaşırdığını lisana getirdi.
“POLİTİKA YAPICILARIN BU NEFRETİ TAŞIDIĞINI DÜŞÜNMEK GERÖÇEKTEN RAHATSIZ EDİCİ”
Video kayıtlarının toplumsal medyada yayılmasından sonra büfeye gelerek çalışanlara takviyesini ileten müşterilerden Angine Vesali, Seldowitz’in bu olayla “ahlakını ve cahilliğini” ortaya koyduğunu belirtti.
Vesali, Seldowitz’in eski bir üst seviye Dışişleri Bakanlığı yetkilisi çıkmasına da ayrıyeten şaşırdığını kaydederek, röportaj esnasında büfe çalışanlarına dayanağını ileten bir kişiyi göstererek, “İşte Amerika bu. Çalışanı tanımayan bir beyefendi gelip olaydan ötürü özür diliyor.” diye konuştu.
Büfe çalışanlarına takviye için gelen vatandaşlardan Richard Porterfield de şunları söyledi:
“Bu yiyecek büfesine geldiğimde, o kişiyi tahrik edecek büyük bir Filistin bayrağı yahut gibisi bir şey görmeyi bekliyordum ancak burada hiçbir şey yok, yalnızca çalışanı Orta Doğu’dan olan yiyecek büfesi var. Bu olay çok vahim. Umuyorum ki adalet sistemimiz, bu kişiyi cezalandırmasa bile bu türlü kusursuz ve dürüst bir formda çalışan insanlardan uzak meblağ.”
Porterfield, Seldowitz’in hasta biri olduğunu düşündüğünü kaydederek, “Benim hükümetimden eski bir çalışanın ‘4 bin Filistinli çocuğun öldürülmesi kâfi değil’ demesi benim için çok üzücüydü. Bence o kişi hasta ve ilaca muhtaçlığı var. Ayrıyeten korkarım bu olay, onun her vakit kalbinde ne olduğunu gösteriyordu.” diye konuştu.
Seldowitz’in davranışının ABD’de ve dünyadaki mevcut nefret ve yabancı düşmanlığının yalnızca bir semptomu olduğuna dikkati çeken Porterfield, “O kişinin yalnızca New Yorklu olmadığını, (eski ABD Lideri Barack) Obama hükümetinde üst seviye bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olduğunu öğrenmek hayal kırıklığına uğrattı. O yıllarda ne düşündüğünü ne hissettiğini söylemek sıkıntı, zira bunları açıklamadı lakin benim ülkem için siyaset yapan olduğu devirde bu nefreti taşıdığını düşünmek sahiden rahatsız edici.” değerlendirmesini yaptı.
“NE YAZIK Kİ İSLAMOFOBİ ARTIYOR”
Olayla ilgili AA’ya yazılı açıklamada bulunan ABD’nin en büyük Müslüman sivil halklar örgütü Amerikan-İslam Alakaları Kurulunun New York şubesi (CAIR-NY) Lideri Afaf Nasher de bu Arap Müslüman satıcının maruz kaldığı yakışıksız ayrımcı sözlere hiç şaşırmadıklarını belirtti.
Nasher, “Ne yazık ki İslamofobi artıyor ve toplum üyelerimize yönelik nefret dolu telaffuzlar yaygınlaşıyor. Filistin’deki bu son çalkantı ve İsrail’in seçilmiş yetkililerimizden aldığı dayanak, insanları, hain ve alçak bir kibirle Müslümanları maksat alma konusunda cesaretlendirdi.” değerlendirmesinde bulundu.
New York Belediye Lideri Eric Adams da toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İslamofobi nefrettir. Bu alçak, saygısız telaffuzun kentimizde yeri yoktur. Bunu reddediyoruz ve yalnız olmadığımızı görmekten memnunuz.” sözlerine yer verdi.
TRTHaber, AA
News
