ABD Dışişleri Bakanlığının “müttefikler ve ortaklara silah tedariki” ünitesinde genel müdür olarak çalıştığı misyonundan ekim ayında istifa eden Josh Paul, ABD’nin, “baskı uygulama konusunda elinde bulundurduğu gücü”, Gazze’deki akınların sona ermesi için İsrail üzerinde kullanması gerektiğini vurgulayarak, ülkesinin hücumlara yönelik tavrını nedeniyle “iki yüzlü üzere göründüğünü” söyledi.
Paul, ABD merkezli CNN televizyon kanalında yayınlanan gazeteci Christiane Amanpour’un programına katıldı.
Görevinden daha evvel değil de bu akınlar sırasında istifa etmesinin pek çok nedeni olduğunu belirten Paul, “Bunlardan birincisi, kapsam ve ölçek. Biliyorsunuz, bu çatışmanın 2 ayını geride bıraktık. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü 2 yıllık savaşta ölen çocuk sayısının 3 katı kadar çocuğun Gazze’de öldüğünü gördük. 50’den fazla gazeteci, 100’den fazla Birleşmiş Milletler (BM) yardım vazifelisi ve 200’den fazla sıhhat çalışanın öldüğünü gördük.” sözlerini kullandı.
NİÇİN İSTİFA ETTİĞİNİ ANLATTI
Paul, Dışişleri Bakanlığındaki misyonundan “İsrail’in hücumlarında sivillerin öldürülmesini mümkün kılan silah transferlerinin birçoklarını onaylamayı içerdiği” için istifa ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“İsrail de dahil olmak üzere ABD’nin öbür ülkelere silah sevkiyatları konusunda her vakit tartışmanın bir kesimi oldum. Tartışmalarda bu silahların nasıl kullanılacağı konusunda tasalarınızı lisana getirebilirsiniz. Savaş kanunlarına ve orantılılık unsuruna riayet edileceğine güveniyor muyuz? Bu silahların gideceği birtakım üniteler ve bu ünitelerin sicilleri hakkında tasalarımız var mı? Burada farklı olan şey, tartışma olmamasıydı. Bir tartışma yerine yer yoktu. Basitçe ‘tüm yolların açık olduğu’ biçiminde bir yaklaşım kelam konusuydu ve bu durum hala devam etmektedir. Wall Street Journal gazetesinin geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir habere nazaran, ABD İsrail’e 4 binden fazla Dumb bombası, binden fazla güdüm kiti ve 45 bin top mermisi gönderdi. Her ne kadar ABD Lider Yardımcısı Harris’in ve Bakan Austin’in söyledikleri beni cesaretlendirse de, bu yollar açık kaldığı sürece İsrail’in bu ikazları ciddiye alacağını sanmıyorum.”
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in, 3 Aralık’ta, Gazze’de sivillerin korunmaması halinde İsrail’in “stratejik hezimete uğrama riski” olduğuna dair değerlendirmesinde haklı olduğunu söyleyen Paul, “Bu (saldırılar) İsrail’in istediği sonuca ulaşmasını sağlamayacak. (Saldırıların) Hem İsrail hem de Filistin halkının çektiği acıları bir kuşak daha uzatmaktan öteki bir işe yaramayacağını anlayanlar, ABD’de, İsrail’de ve Birleşik Krallık’ta siyasilerden gelen ideolojik bakış açısına karşı çıkıyor. Kıymetlerimiz ve aksiyonlarımız yahut siyasi liderliğimizin perspektifleri ile alandaki gerçekler ortasında bu kadar kopukluk gördüğüm diğer bir periyodu hatırlamıyorum.” dedi.
“İKİ YÜZLÜ ÜZERE GÖRÜNÜYORUZ”
Paul, ABD’nin İsrail’in müttefiki ve silah tedarikinde en büyük destekçilerden birisi olarak sorumluluğu olduğunu aktararak, “Yardımlarımız sonucunda İsrail daha mı inançta? Yoksa askeri yardımlarımız, İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşim yerlerini genişletmeye devam etmesine, Gazze kuşatmasını sürdürmesine ve kapsamlı bir barışa yol açmak yerine nihayetinde kendi güvenliğine ziyan veren adımlar atmasına mı imkan sağladı?” sorularını sordu.
İsrail’e sağladığı mali ve siyasi dayanağın, ABD’ye, Gazze’deki “cinayetleri” sona erdirmesi için İsrail üzerinde baskı uygulayabilme gücü verdiğini lakin ülkesinin bunu kullanmadığını vurgulayan Paul, abluka altındaki Gazze’de yaşananların ABD için “bir dış siyaset felaketi olduğunu” söz etti.
Paul, “Rusya’yı insan hakları ihlalleri nedeniyle eleştirdiğimizde iki yüzlü üzere görünüyoruz zira bunu İsrail’e karşı yapamıyoruz.” dedi.
İSRAİL, HAPİSHANEDE 13 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA TECAVÜZÜN ÜSTÜNÜ KAPATTI
7 Ekim’de Hamas’ın akınlarının kınandığı üzere işgal altındaki Batı Şeria’da, Filistinlilerin “her gün maruz kaldığı vahşetin” de kınanması gerektiğini vurgulayan Paul, “İsrail’e giden yardımlar için insan hakları inceleme sürecinin bir parçasıydım ve Memleketler arası Filistinli Çocukları Savunma (DCIP) isimli sivil toplum kuruluşu, Bakanlık olarak dikkatimizi Kudüs’teki Moscovia Hapishanesinde meydana gelen cinsel atağa, 13 yaşındaki bir çocuğa tecavüze çekti. Bu savları inceledik. İnandırıcı olduğuna inandığımız bu savları İsrail hükümetine ilettik. Ve sonraki gün ne olduğunu biliyorsunuz. İsrail ordusu, DCIP’in ofislerini bastı, tüm bilgisayarlarını aldı ve onları terörist bir oluşum olarak ilan etti. Bence vahşetin kimsenin başına gelmemesi hayati değer taşıyor. Filistinlilerin insan olarak görülmediği bir durumla karşı karşıyayız.” tabirlerini kullandı.
Paul, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “kendi çıkarları için” Gazze’deki akınları uzatma isteği olduğunu savunarak, “Çünkü bu iş ne kadar uzun sürerse, hakkındaki yolsuzluk iddianameleri göz önüne alındığında, yargılamayı o kadar erteleyebilir. Münasebetiyle Netanyahu’nun sağcı koalisyonunun siyasi çıkarları ile İsrail halkının gerçek ve güvenlik çıkarlarını birbirinden ayırırken çok dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
İstifa ettikten sonra Dışişleri, Savunma Bakanlığı ile Beyaz Saray ve ABD Kongresi’nde çalışan yüzlerce bireyden dayanak bildirisi aldığını aktaran Paul, “Yaşananları ABD için hem ahlaki hem de politik bir felaket olarak gördüklerini söylemek için ulaşan insanların sayısı beni sahiden cesaretlendirdi.” dedi.
Paul, 19 Ekim’de profesyonel toplumsal iş ağı LinkedIn’de yayımladığı mektupta 11 yıllık misyon müddetince ahlaki manada ödünler verdiğini lakin ‘İsrail’e ölümcül silah transferi’nin, sonlarını aştığını belirterek istifasını duyurmuştu.
AA
News
