Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin “Türkiye Yüzyılı” vizyonunu kamuoyuna duyuracağını açıkladı. 16 başlık halinde gayelerini sıralayan Erdoğan, konuşmasında iktidar boyunca yapılan proje ve hizmetleri anlattı. AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” merkezlerinin ortasında öne çıkan başlık ise Erdoğan’ın yeni anayasaya daveti oldu. 20 yıl boyunca hayatta kalabildikleri işlerin de kaydeden Erdoğan, “Bunların başında, çoğul darbe anayasası ayıbından kurtararak büsbütün yeni, sivil, demokrat, özgürlükçü bir anayasaya dönüştürmeye teşebbüslerimiz geliyor” tabirini kullandı. Erdoğan, “Gelin, Türkiye Yüzyılında kadınlarınki özgürlüklerin çerçevesini, olumlu özgürlük anlayışıyla tekrar çizelim” kelamlarıyla muhalefete de özgürlükçü anayasayı birlikte yapmada davette bulundu.
Erdoğan, konuşma metninin içinde bulunduğu yerde muhalefete tenkitlerde bulunuyordu. Kanal İstanbul projesi ile ilgili çalışmalarını başlatacaklarını söyleyen Erdoğan, “İstanbul Boğazı’nı tehdit altındaki bölgeden kurtaracağız. Bu muhalefetin başı basmaz, anlamaz bunları anlamaz” diye konuştu.
Erdoğan ne hedeflendi?
Peki, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine yaklaşık yedi ay kala, Erdoğan, vizyon evrakı ile neyi hedefledi? Açıklanan ek, seçiminde beklenen etkiyi yaratacak mı? Siyaset bilimciler, Erdoğan’ın daveti ve konuşmasının AKP’nin kemik kitlesinde heyecan yarattığı ancak, geniş kısımlar için beklenen ilgiyi uyandırmadığı görüşte.
İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (İstanPol) Genel Yöneticisi Seren Selvi Korkmaz, Erdoğan’ın kararsız seçmeni toparlamak için ve partiye yardımını yine sağlamak için birkaç atılım yapmak istediğini dikkat çekti. Birisinin kısa vadeli ekonomik ataklar olduğunu kaydeden Korkmaz, ikincisinin de seçimini ideolojik olarak bir ortada tutabileceği büyük finansal evrakları olduğunu dile getirdi. Açıklanan evrakın ihtiyacına göre heyecan yaratamadığını vurgulayan Korkmaz, “Erdoğan, uzun süretir daima müjdeyi göstererek aşikâr dönemlerle beklentileri yükseltiyor. Lakin o haber bülteni şey bir bakıyoruz bir şey yok çağrısı. Münasebetiyle Erdoğan artık bu müjde siyasetinde aradığını bulamamaya başladı” tabirini kullandı.
İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (İstanPol) Genel Yöneticisi Seren Selvi KorkmazFotoğraf: privat
Erdoğan’ın kucaklayıcı ve kapsayıcı bir lisan kurması için bir proje ortaya koymasının gerekmediği, üslubunu değiştirip elindeki yetkilerle düzenlenmeyi sağlayacak yasal düzenlemeleri kaydedebilen Korkmaz, “Araştırmalarda görülüyor. Seçmen de bunu biliyor. Bu sayede bu çeşit ataklar artık tesir yaratmıyor” dedi .
“Sizi yeniden uygulayacak olan biziz vizyonumuz”
Erdoğan’ın muhalefeti düşmanlaştırarak tabanını koruyabildiğine dikkat çeken Korkmaz, “O yüzden Erdoğan’ın gidişat süreci bu türden kapsayıcı bir siyaset güdeceğini düşünüyor. Daha da şiddete başvurulacak. var. Onu da bu biçimde sunmuş oldum diyor” tabirlerini kullandı. Erdoğan’ın metninde muhalefete sert tenkit getirdiğini hatırlatan Korkmaz, “Yani tarafsız değil” dedi. “Erdoğan, konuşmasında toplumun belirli kesitlerinin küçümsediğini ve dışlandığını söylüyor ve kendisinin bunu temsil ettiğini tabir ediyor. Sizi yeniden oynatmayacak olan biziz vizyonunu sağlamaya çalışıyor” diyen Korkmaz, bu tıp bir yaklaşımın AKP’nin kemik kitlesini tutabileceğine işaret etti. Ancak Korkmaz, bu vizyon planının AKP’nin kendi tabanını konsolide etmesine rağmen büyük kitleleri etkilemeyeceğini savundu.
Erdoğan’ın konuşmasında yeni anayasa davetinde bulundu Fotoğraf: DHA
Demiralp: AKP yeniden vesayet diyor
Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi, Siyaset Bilimci Doç. Seda Demiralp de Erdoğan’ın konuşmasının büyük bir geçmişi olan ki başarılarına dikkat çekerek, “Erdoğan, nostaljik hissini canlandırmaya, harekete geçirmeye çalışıyor. Bir yandan da vesayet vurgusu yani eski çatışmaların fay çizgilerinin hareketlendirilmesi çabasıi var” dedi. 20 yıl iktidarda olan ve tüm erkleri denetimin temelindeki bir siyasi oluşumun vesayete karşı kendini tanımlamasının görünüşünün olmadığını savunan Demiralp, “20 yıl iktidarda kaldıktan sonra birebir söylemekten yoksun oluyor. Bu durumda ya yeni bir duruşlar, post-popülist bir bakış açısı gerek ya da AKP’ AKP de bunu yapıyor yeniden vesayet diyor, tekrar o eski telaffuzdan medet umarak ancak kimin vesayeti olduğunu, bu kere küresel vesayet diyor, sistemin sağlıklı çalışmasını taşıma tabirlerini kullandı.
AKP tabanının temel akışının düzgünleşme durumu çizen Demiralp, “Bugün ağır bir ekonomik kriz var ve seçmenin temel dayanıklılığı ekonomik rahatlama. Bu konuşma ekonomik krizden nasıl çıkılacağıyla ilgili pek bir şey söylemiyor. Hasebiyle bu karşılanmıyor” diye konuştu. Bunun yerine dış güçlere direnmek, küresel vesayetle mücadele şeklinde telaffuzların lisana getirildiğini kaydeden Demiralp, “O farklı mevzulardaki güç performansları da dolaylı olarak ekonomik olarak ekonomik kaybın neden olduğu kesintiyi hızlandırabilir. performansa olumlu karşılık vererek geri dönebilir” tabirini kullandı.
Tosun: Kendi işini yaptığını denetlemenin göstergesi
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun da Erdoğan’ın konuşmasında daha çok yapılanmaya kadar yapılmış olan projelere yer verildiğini vurgulayarak, yönelenlere yönelik sade anayasa davetinin dikkat çektiğini söyledi. Erdoğan’ın yeni anayasa için muhalefete davette bulunan lakin bir yandan da tekrar muhalefeti dışlamaya yönelik bir lisan yaptığını kaydeden Tosun, “En azından bu türlü bir dağıtım belgesinde bu dağıtılmamalıydı” dedi. , seçime yedi ay kala en güncel tartışmanın hakim olma çabasında. Lakin, konuşmasındaki lisana bakıldığı vakit sonuçta sonuçta konuşmanın çıktısı, daha çok kendi seçmenini konsolide etmeyle sonlu kalıyor” dedi.
AKP’nin bütçe evrakından geniş kitleler kapsayıcı halde bir ortaya çıkamadığını kaydeden Tosun, ancak AKP’nin kendi seçmesinde bir heyecan yaratabileceği görüşünde. Tosun, “Ekonomik krize karşın bu türlü bir kalabalık salon içinde bu türlü bir coşku kendi yolunu bir biçimini denetlediğinin göstergesi. Lakin, bu işin bütünüyle kayanlarda ilgi uyandırmak için kâfi olacağı kanaatindeyim” diye konuştu.
News
