İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, zelzele bölgelerinde yaşanan büyük yıkım ve tertipte yaşanan sıkıntılar nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sert tenkitlerde bulundu.
Partisinin meclis yapısında konuşan Akşener, Erdoğan’ın zelzele sonrasında sarf ettiği “Bunlar, mukadderat planının içinde olan şeyler” kelamını eleyerek “Yaşadığımız felaketlerin altında yatan büyük spesifiksizliği gizlemek için imanımızı sömür kalkmak kimsenin haddi demeye dağmez. geride kalan eli tutamayıp, üst de tevekkülden bahsedip sıkıntıyı mukadderata havale etmek şuursuzluktur, aymazlıktır, terbiyesizliktir” dedi.
“Tek adam”ın yalnızca kriz ve felaket sistemi olduğunu söyleyen YETERLİ Parti lideri, “Doğrudur, güçler doğal afetlerdir. Lakin bu afetin felaketle sonuçlanmasının sorumlusu Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Doğrudur, yazgıda doğal afetler vardır. Lakin bu afetin felaketle sonuçlanmasının sorumlusu Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Doğrudur, yazgıda doğal afetler vardır. Çıkartan, bu ucube sistemdir. Doğrudur, zelzelenin merkezi Pazarcık davetiyeleri ve İslâhiye’dir. Ancak liyakatsız ellerin neden olduğu bu büyük felaketin merkezi Beştepe’dir” diye konuştu.
“Milleti tehdit etti”
Erdoğan’ın 2003’teki Bingöl’de kazandığında ‘Deprem yazgısıyla geçiştirilemez’ dediğini hatırlatan Akşener, “Hatırla ‘Deprem felaketi, makus idarenin sonuçları. Tüm sorumlulardan, hesap sorulmalıdır’ diyen de, başarısız sendin. Ne oldu Sayın Erdoğan?” bölgedeki yönelimi.
Erdoğan’ın geçmiş afetlerdeki açıklamalarına göre bulunan Akşener, “Hatırlayın; 2020’deki Elâzığ’da IBAN numarasını paylaşıp ‘Bu çeşit afetler, bizler için büyük bir imtihan’ demişti. Hatırlayın; 2021’de, Rize’deki, sel felaketinin akabinde, katılanlarımıza, keyif çayı dağıtmıştı Hatırlayın; 2022’de Marmaris’teki orman yangını kusurlarına da paket paket çay fırlatmıştı. Yıl oldu 2023… Biz, ‘Acaba ders çalışıyordu?’ diye, düşünürken bu sefer de artardan bir buket gün sonra çıktığı birinci televizyon yayınında, ‘Günü geldiğinde, şu anda sakladığımız defteri açacağız’ diyerek milletimizi tehdit etti” diye konuştu.
Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zelzelesiyle ilgili “kader planı” kelamını eleştirdi.Fotoğraf: Özkan Bilgin/AA/picture Alliance
“Bir Allah’ın kulu bile istifa etmiyorsunuz”
Deprem sonrasında yaşanan tüm sorun ve aksaklıklara karşın hiçbir yetkilinin sorumluluk üstlenmemesini eleştiren Akşener, “İktidar, karar mercii olduğu kadar olan vakitte sorumluluk merciidir. Ancak AK Parti iktidarında, hiç kimsenin sorumluluğu almıyor. Hiç kimse, hesap kesiliyor. Bir Allah’ın kulu bile, Bırakmıyorum. Ne diyeyim. Yazılar olsun” yansısını gösterdi.
Depremin görüldüğü ziyarette edindiği izlenimleri anlatan Akşener, Bilhassa’da ilk 3 gün boyunca bölgede bir tertip krizi yaşandığını, beşinci günde ise hala arama kurtarmanın toplanmadığı enkazların bulunduğunu belirtti. Akşener, “O enkazların başında, binlerce insanımız, yakınlarının enkaz altında, gün kaydedilen azalan seslerini dinlediler. Evlatlarını çıkarma ümidiyle, günlerce beklediler. Kimisi, evladının sesini duymuş. Enkaz, onunla konuşmuş. Yüzlerce kiloluk betonları, elleriyle kaldırmaya yardım etmeyi başarmıştı. Lakin beklemek gelmemiş. Acısına, bir de bu çaresizliğin getirdiği acı eklenmiş. Enkaz altından kurtulan vatandaşların, çektiği zahmet de başkaydı. Cenazesine, kefen bile bulamayan, insanlarımız vardı. Zelzelenin, 7’nci bölgeye bile, çadırda bekleyenler vardı. Dondurucu soğukta, barınma, ve hijyen güçlerini karşılayamayan, günler boyunca tuvaletle uğraşan, varlığımız vardı” diye konuştu.
Fotoğraf: Ümit Bektaş/REUTERS
“Tedbirsizlikle, iş bilmezlikle, liyakatsizlikle yüzleştik”
1999 performansının üzerinden geçen 24 yıl akabinde 6 Şubat’ta yalnızca performansıyla değil, 24 yıl sonra hiçbir dersinde alınmadığı, ahlakın çürüdüğü, yapı kontrol sisteminin işlemediği gerçeğiyle yüzleştiklerini yazan Akşener, “Rant sevdasının, hırsızlığın, yolsuzluğun, acı reçetesiyle yüzleştik. İmar affının, tahlil değil, tam bilakis vefat fermanı olduğu gerçeğiyle yüzleştik. Tedbirsizlikle, iş bilmezlikle, liyakatsizlikle yüzleştik” dedi.
Erdoğan’ın, depremzedelerin organize olarak yardım amacıyla toplumsal medyayı kısıtlamasını getirmesini eleştiren Akşener, millet can kaygısındayken iktidar medyasının propaganda kaygısında suçlamasında bulundu ve “Ama tüm uğraşlarına karşın gerçekleri tekrar eğip bükemediler, tekrar değiştiremediler. Kampanya oranlarını çektiler. Yasaklar artırıldı. Konutlara polis gönderdiler. Lakin yeniden de kelamım ona, asrın liderinin ve asrın sisteminin, asrın felaketine neden olduğunu gizleyemediler” tabirlerini kullandı.
Akşener, Erdoğan iktidarını “Kızılay’in içini boşaltmak, AFAD’ı arpalığa çevirmek, kural en kritik kurallarının zirvelerini çapsız, birikimsiz, yetersiz takımlarla doldurmak”la suçladı.
“Demografik değişim” uyarısı
Bölgedeki göç deprem hareketliliğine de işaret eden Akşener, mevcut sığınmacı yoksullukla birlikte irdelenen bu durumda gelecekte bölge için bir demografik değişim riskinin ön plana çıktığını kaydetti.
Köylerin boşaltılmasının yalnızca bir demografik değişime değil, terör yasaklarına yeni alanların genişletilmesine da neden olabileceği uyarısını yapan Akşener, öncelikle Hatay’dan başlayarak tüm Türkiye’de yabancılara konut satışının durdurulması daveti yaptı.
Sığınmacı problem olasılığını ortaya çıkaran Akşener, başlayan yeni inşa süreci kapsamında sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi, bunun için gerekli adımların atılması ve operasyonların yeniden başlatılması davetinde bulundu.
News
