Ege Denizi üzerinden Yunanistan’a geçiş yapan göçmenler konusunda faaliyet gösteren Berlin merkezli Mare Liberum isimli insan hakları ve yardım anlaşmasının kendini feshettiğini duyurdu. Örgüt, 1 Mayıs tarihi prestijiyle adaya başvuruda bulunduğunu bildirerek, buna münasebet olarak “Yunan Midilli’deki lokal güvenlik güçlerinin artan baskılarını” ve “sınır makamlarınına yönelik tutumunu gözetmeyi imkansız hale getirme sağ muhafazakar kullanılabilirliğinin sağlanabileceğini gösterdi”.
Mare Liberum’un kendini feshetmesinden önceki idare konseyi üyesi olan Hanno Bruchmann, ne Almanya’nın ne de Avrupa Birliği’ne (AB) üyesi rastgele başka bir ülke, “AB hudutlarındaki sığınmacılara, insan haklarına uygun tedavi konusunda önemli manada bir irade göstermediğini” lisana dile getirdi. Bruchmann ayrıyeten, sığınmacıların kanunlara alışılmamış olarak geri götürülmesinin, saklandığını, insan onuruna ters kampların ve göçmenlerin kriminalize edilmesinin bölgede günlük bir rutine dönüştüğünü belirtti. Öte yandan, Mare Liberum’un türsel olarak direnç gösterdiğini ve mevcut şartlarda faaliyetlerini sürdüremeyeceğini vurgulayan Bruchmann, ötesinde insani yardım masraflarına dayanabilecek de “giderek artan oranda takibata maruz kalabileceğiniz” sözünü verdi.
Mare Liberum’un internet sayfasında, Yunanistan’daki çalışmalar için gerekli olan sürümün lakin büyük bürokratik mahzurlar ile alınabildiği ve ilgili maddelerde yapılan değişikliklerle, “(Yunan) Kıyı Güvenliğinin direktiflerine uyulmaması halinde, takımların yüksek para ve mahpus cezaları tehdidi altında olduğu” belirtildi. Örgütün bu türlü bir riske giremeyeceği ve kelam konusu yasaya karşı verilen çabanın de sonuçsuz kaldığı bildiride yer aldı.
2018 yılında faaliyet göstermeye başlayan Mare Liberum, Ege Denizi’ni sürekli çalışan ve geçen sığınmacıların yerinde gözetlemek için düzenli bir şekilde taşıyan bir gemi ile, bireysel zamanlı AB sonucu da olan Türkiye-Yunanistan deniz hududunda çalışmaktadır.
News
