MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin gazetelere tarihi ve 70 gazeteci ve müellifi gaye gösterdiği sav edilen duyurunun akabinde gazeteci-yazar Orhan Uğuroğlu’nun akınına uğramasıyla temaslı olarak yapılan hata duyurusuna takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararında, ilandan sonra seçilen isimlere yapılan hücumlarla ilan ortasında rastgele bir illiyet bağı belirtilmezken, ilanın “ifade özgürlüğü çerçevesinde siyasi değerlendirmeler” kapsamında savunuldu.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, kendisini ve partisini amaçladıklarını kurtaran gazetecileri, kamuoyu araştırmacıları ve muharrirlerin ortasında yer alan 70 ismi, 26 Haziran 2018’de gazetelere verdiği ilanla eleştirdi. Bu isimleri “partiyi kötülemek ve MHP husumetini derinleştirmekle” suçlayan Bahçeli, “Yaptıklarını, sevdiklerini, yıktıklarını, yorumlarını hiç unutmayacağız” şeklinde tehditkar bir söz kullandı.
Bu ilanda adı yer alan gazeteci-yazar Orhan Uğuroğlu, 15 Ocak 2021 tarihinde Ankara’da taarruza uğradı. Bahçeli’yi eleştiren isimlerden Gelecek Partisi Genel Lider Yardımcısı Selçuk Özdağ da yeniden bireysel günlere saldırırken ağır yaralandı.
Uğuroğlu, bunun üzerine 27 Ocak 2021 tarihinde Devlet Bahçeli hakkında savcılığa kabahat duyurusunda bulundu. Bahçeli’nin gazetelere verdiği ilan ile 70 gazeteci ve muharriri maksat gösterdiği, bu gazetecilerin MHP’ye özel kin ve nefret çocuklarının geçmişte kaldığı hatırlanan dilekçede, bu ilanın akabinde çeşitli gazetecilerin akınlarına uğradığı, buraların ortasında Uğuroğlu’nun da yer aldığı belirtildi.
Bahçeli’yi eleştiren isimlerden olan Selçuk Özdağ da evde atakta ağır yaralandı.Fotoğraf: DHA
2 yıl sonra takipsizlik ortadan kalktı
Milletvekili olduğu için dokunulmazlığı bulunan MHP önderi Bahçeli Dava soruşturmasını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Milletvekilleri Ofisi’nden sorumlu Başsavcı Vekili yürüttü. Savcılık, 25 Ocak 2023 tarihinde Bahçeli hakkında kovuşturmaya yer verdiğine karar verdi. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre tenkit hakkının söz özgürlüğünden açıklanan kararda, “İfade özgürlüğü kişinin kendi gerçekleri, seçimleri ve bölümleriyle oluşan niyetlerini yasal yollardan üçüncü kişilere aktarmasını sağlar. ve şiddet kışkırtmacılığı bulunmuyor, yakın sorunlara neden olmayan beyanların da niyeti ve tabir özgürlüğü kapsamında olduğu belirtildi” denildi.
“İlanla hücum ortasında bağ yok”
Buna karşılık Bahçeli’nin partisine yönelik siyasi telaffuz ve taarruzlara karşı kinaye sistemi çerçevesindeki partinin fikir ve listelerinin açıkladığı tek düğümde kararda, söz özgürlüğü çerçevesinde siyasi değerlendirmelerde yer aldığı kaydedildi. Şikâyet dilekçesinin yaklaşık 3 yıl sonra verildiği belirtilen kararda, şöyle denildi:
“İlandan sonra meydana gelen aksiyonlar açısından bakıldığında, aksiyonlarla ilan ortasında rastgele bir illiyet bağının mevcut olduğu, münasebetiyle, şikayet edilen Devlet Bahçeli’nin soruşturmaya hususu açıklanan açıklamalarının tehdidi, cürüm işlemeye tahrik, halkın kin ve düşmanlığa tahrik edilen cürümlerinin ögelerini içerdiği mahiyette olmadığı, isnat olunan hatalar yasal ögeleri prestijiyle oluştuğu, soruşturmaya mevzu açıklamalara ait fezleke tanzimini gerektirdiği, yasal ve inandırıcı bir kanıtın mevcut olduğu anlaşılmıştır”.
News
