CHP’nin kamuda başörtüsünün garanti belgelerini hazırlamasını öngören kanun teklifi, siyasetin tartışma konusu oldu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun teklifine “Yeni Anayasa” davetiyle karşılık verdi. Peki, muhalefet ne cevap verdi ve Anayasa değişikliği mümkün mü?
Anayasa değişikliği için TBMM üyelerinin tam olarak beşte üç çoğunluğunun oyu gerekiyor. AKP ve MHP’nin Meclis’te toplam 334 olan sandalye sayısı bu çoğunluğun beklediği için rejimin rejimine dayandığı duyuluyordu. Peki, Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalarının akabinde muhalefeti, Erdoğan’ın davetine nasıl yaklaştı?
Özgür Özel’den AKP’ye “gizli ajanda” suçlaması
DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, AKP’nin panik havasında olduğunu öne sürerek, “Acaba burada biz siyasi rant kazanırız, CHP bir alan kazanır mı diye. Oysa genel liderimiz bu siyasi saiklerle oy hesabı uğruna yapmadığını açıkça söylemişti” tabirini kullandı. Erdoğan’ın sorununun tahlilinin yasa boyunca olabileceğini kabul ettiğini lakin kanun teklifine evet demediğini kaydeden Özel, “Her gün kendisi için yapılmış bir anayasayı bile tekraren çiğneyen, ayaklar yerine başka biriyle çalıştırma da anayasayı değiştirecekler” dedi.
CHP Küme Başkanvekili Özgür ÖzelFotoğraf: DHA
Özel, Kılıçdaroğlu’nun tweeti ile ilgili “İlk bölüm başörtüsüyle ilgili düzenlemedeki yasal değişikliklerimize takviye depolamanın sorununun çözüleceği söyleniyor. Ayrıyeten devamında da başta Alevi yurttaşlarımızın patlamalarının olmak üzere özgürlükçü bir yaklaşım varsa onu da sunabilmemiz diyor” tabirini kullandı. Özel, bugüne kadar tüm özgürlükçü yaklaşımları desteklediklerini belirterek, AKP’yi bilinmeyen ajanda tutmakla suçladı. Özel, “Biz adımız üzereyken. Özgürlükçü görünüp art destekli bâtın ajandasında farklı gündemleri olacaktır. Biz bu şekilde bir programın modülü olmak istemiyoruz” dedi. Özel, özgürlükçü bir yaklaşım olması halinde öneriyi değerlendireceklerini de sözlerine ekledi.
Yeneroğlu: AK Parti’den özgürlükçü bir tavır beklemek abesle iştigal
DW Türkçe’nin yanıt veren DEVA Partisi Genel Lider Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da, başörtüsü ile ilgili bütün yasakların Anayasa Mahkemesi’nin kararı ve AKP’nin geçmişteki gayreti ile sonlandırıldığını belirtti. “Bunu takdir etmek gerekir” diyen Yeneroğlu, “ideolojik saiklerle insanların inanç ve şart biçiminin kısıtlanabileceği anlayışının terk edilmesi” ifadesini savundu.
DEVA Partisi Genel Lider Yardımcısı Mustafa YeneroğluFotoğraf: picture-alliance/Eventpress Stauffenberg
Kılıçdaroğlu’nun özeleştiri yaptığına dikkat çeken Yeneroğlu, lakin başörtüsü konusunda yasal bir düzenlemeye gerek olmadığını dile getirdi. Yeneroğlu, buna rağmen mevcut Anayasa’da özgürlükleri kısıtlayan çok fazla istisnalar bulunduğunu da vurgulayarak, “Bu girişimlere kimden gelirse gelsin destekleyici veririm. Lakin AK Parti iktidarının ancak türlü bir niyeti olmadığını düşünüyorum” diye konuştu. Yeneroğlu, “Bugün AK Parti, zorba devlet anlayışını üstlenmiş, onun gün halkında kendisi düşünüyorn, inanmayan ve yaşamak istemeyen insanların temel haklarını eziyor. Münasebetiyle bu kaldıktan sonra AK Parti’den özgürlükçü bir tavır beklemek abesle iştigaldir” tabirlerini kullandı.
HDP’li Oluç: Tüm verimleri silecek anayasa hususu yazalım
HDP Küme Başkanvekili Saruhan Oluç da Meclis’te düzenlenen basın toplantısında Türkiye’nin tek probleminin başörtüsü olmadığını ve Alevilerin, Kürtlerin, azınlıkların da ayrımcılık yaptığını kaydetti. Tüm harcamaları silecek bir anayasa hususu yazılması davetinde bulunan Oluç, “Diyelim ki ayrımcılığa uğrayan herkesin sorununu çözmek istiyoruz. Gelin, her türlü bir özelliğin farklılıkları eşit ve özgür olup olmadığı görülmüştür. Bu anlayışı bir anayasal anlayışlar haline getirmiş” diye konuştu.
Bu ortada bu tartışmalar yaşanırken ÂLÂ Parti’den şimdi bu mevzuda bir açıklama gelmemesi dikkat çekti. TBMM’de partinin toplu toplantısında konuşan DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener, toplantı çıkışında soru sormak isteyen gazetecilerin sorularını sormadan Meclis’ten ayrıldı.
Siyaset bilim adamlarına göre, CHP, Cumhur İttifakı’nın muhafazakar seçmene karşı kullanacağı “CHP, başörtüsüne karşı” birikimini elinden almak istedi. Aksoy Araştırma Kurucusu Ertan Aksoy, toplumun şu an radikalinde başörtüsü sorununun olmadığını belirterek, kamuoyuna yapılan araştırmalarda ortaya çıkan bir görünüme dikkat çekti.
Aksoy, “İktidar değişikliği durumunda AKP seçiminin başörtüsüne yönelik müdahale telaşı ön plana çıkıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, bu tasaya yönelik bildiri vermek istemiş olabilir” dedi. Aksoy, rekabetin yeterliliğine ulaşıp erişmediğinin ise önümüzdeki günlerde yapılan ölçümlerle ortaya çıkabileceğini kaydetti. Aksoy, Erdoğan’ın Anayasal düzenleme daveti ile ilgili olarak, “Tam olarak neyin değişeceğinin açıklandığı için toplumda bir onun yarattığını hakkında” diye konuştu.
“CHP yeniden hayır diyen başarısız oldu
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Berk Esen’e ait olup toplumun şu ve başörtüsü ile ilgili bir program yok. Esen, bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun atılımını yanlış bir strateji olarak yayımladığını belirterek, “CHP, türban problemini genel manada özgürlüklerini artıracak bir paketin içerisine benzersiz olarak koyabilirdi. CHP’nin eli daha güçlü olabilir” dedi.
Esen, yalnızca başörtüsü örgütünün konuşulunca AKP’ye bir adım atma imkanı verildiğini vurgularken, CHP’nin gelecek periyotta tekrar başörtüsüne karşıymış olmak üzere suçlamalara maruz bırakılacağı lisana yükseltildi. Esen, “Erdoğan’ın bu atılımıyla CHP’ye yeniden hayır diyen zarara uğradı” değerlendirmesinde bulundu.
News
