Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç’te NATO’nun kabul edildiğine ilişkin onay konusunda “Önce gelindiğinde Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın, ondan sonra biz de İsveç’te önünü açalım” oradaki kelamları Alman basınında da yankı buldu.
Konstanz’da yayınlandı SüdkurierGazete Erdoğan’ın çıkışını “ucuz bir şantaj denemesi” olarak pahalandırıyor.
“Erdoğan’da bir şeyi kabul etmek gerekiyor. Zayıf olduğu, onu harekete geçiren şey ne olduğunu belirliyor. Ankara’daki iktidarın sahibi aylardır değiştirilmiş münasebetlerle İsveç’in NATO’da tutulduğu bloke ediliyor. Artık en sonunda kartlarını açıldı: Şayet AB Türkiye’ ye kapılarını açar, o da buna karşılık İskandinavların yolunu açar. En ucuzundan bir şantaj denemesi. Daha açık bir şekilde. Avrupalılar için ise buna verilecek tek bir karşılık var: Hayır. Bu tıp adayı ülkeler, AB’yi bugün olduğu yere getirilir. Viktor Orban üzere her şey her zaman adamların ihtiyacının kötüyken, Erdoğan Birlik’e son darbe olur. Erdoğan’ın NATO’daki hali, oy birliği belirsizliği, Putin’in tanklarına karşı bir ittifak taraftarlarının aleyhine ve kendi isteğinin nasıl fikirsizce kullanıldığını gösteriyor. değil, yalnızca düşmanların bu türden davranışları var.”
Pforzheimer Zeitungda aynı mevzuyu işliyor.
“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne iştiraki çok uzak olabilir. Lakin Türk idaresi için vize özgürlüğüne ne oldu? Yahut iktisat ve harcama harcamalarına saplanmış olan Türkiye’nin ivedilikle olduğu AB’den yatırımlar ne oldu? Cumhurbaşkanı Erdoğan sonunda ne yaşlı olursa olsun, bir pazar yerinde bulunuyordu. Burada kelam konusu olan NATO’nun geleceği. Lakin padişah kararlı bir şekilde kendi prosedürünü izliyor. İttifak bu tarihi adımı dairede kalacak. Tepede, Finlandiya’nın akabinde yeni bir üyeyi kabul etmesi mümkün olmayacak.”
Leipziger Volkszeitungise Erdoğan’ın Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in tavrını yaraladığını savunuyor.
“Erdoğan bu halde NATO’yu destekliyor, bu da Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in büyümekte. Putin’in amacı İttifak’ı bölmek. Bir NATO’nun amacı buna karşı koymak olmalı, Putin’in emellerini teşvik etmek değil. Kaldı ki, Erdoğan NATO’ya bağlı değil, bir müttefik olan AB’den özel bir birlik talebinde bulunuyor.Sonuçta onun AB üyesi NATO’da değil, NATO arkadaşı Avrupa Birliği’nde değil…Erdoğan, AB üyelik görüşmelerinin neden rafa kaldırıldığı, bunun için geçerli nedenlerin pek yeterli olduğu AB, yıllardır Erdoğan’ın gelişmelerdeki olumsuz gelişmelerden vazgeçmesini talep ediyor, demokrasi üzerindeki baskı sürüyor. Otoriter biçimde yönetilen Türkiye’nin AB’de yeri yok.”
DW/JD, BK
DW Türkçe’ye VPN ile nasıl ulaşılabilirim?
News
