ABD Silahlı Kuvvetleri’nde misyon yapmış eski asker, muharrir ve aktivist Lucas Gage, AA muhabirine, savaş hukuku kapsamında İsrail’in abluka altındaki Gazze’ye 7 Ekim’den bu yana devam eden ataklarını ve bu akınlara reaksiyon gösterdiği için aldığı vefat tehditlerini anlattı.

Sosyal medya paylaşımlarında Filistinli sivillere yapılan katliama dikkati çektiği için “Nazi, ırkçı ve Yahudi düşmanı” formunda yaftalandığını aktaran Gage, “Ben ateşkes daveti yapıyorum. Filistin ya da Hamas yanlısı değilim. Hiçbir formda İsraillilerin başına gelenlerin olağan olduğunu söylemeye çalışmıyorum. Bence durum trajik lakin bu durum bile Siyonistleri ve bu üstünlükçüleri kızdırıp bana bu biçim isimler takmalarına ve saldırmalarına yetiyor.” tabirini kullandı.

Gage, kimi toplumsal medya kullanıcılarından aldığı vefat tehditlerine ait cürüm duyurusunda bulunacağını lisana getirerek, ” ‘Çocuklarınız için üzgünüm’ üzere birçok bildiri geliyor ki bu iletiler çocuklarımı öldüreceklerine dair vefat tehdidi içeriyor. ‘Yahudi düşmanı, senin peşinden geleceğim. Seni bulana kadar bekle. Seni izliyoruz. Dikkatli ol. Geliyoruz’ üzere vefat tehditleri alıyorum.” diye konuştu.

Bu cins tehditlerin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gage, “Bunlar gözdağı verme taktikleri ve beni rahatsız etmiyor. Susmayacağım. Dünyanın duyması için gerçekleri söylemem gerekiyor.” diye konuştu.

“İSRAİL GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE SOYKIRIM YAPIYOR”

Gage, İsrail-Filistin çatışmasının yeni başlamadığını, olayların 1948’de Filistinlilerin mecburî göçe tabi tutulduğu Büyük Felakete (Nekbe) dayandığını kaydederek, “Gördüğümüz şey, nasıl geliştiği, izlenen yol, hepsi onlarca yıldır bir ileri bir geri gidip geliyor. İsrail, her vakit ateşkesi bozuyor, kelamlarını tutmuyor ve yerleşimlerini genişletmeye devam ediyor. Filistinliler giderek daha küçük toprak kesimlerine itiliyor.” biçiminde konuştu.

İsrail’in çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana Gazze’de savaş hatası işlediğinin altını çizen Gage, “İsrail’in Filistinli sivillere karşı işlediği kabahatler savaş kabahati. Her şeyden evvel toplu cezalandırma. Birkaç kişinin hareketleri yüzünden tüm halkı cezalandırmak başlı başına savaş cürmü. Halkın yakıtını, elektriğini, suyunu ve besinini kesmek başlı başına savaş cürmü. Sivillere saldırmak başlı başına savaş cürmü.” görüşünü paylaştı.

Gage, İsrail’in aksiyonlarının yalnızca savaş kabahati kapsamında değerlendirilmesinin eksik kalacağına vurgu yaparak, şöyle devam etti:

“Filistinliler, başka askeri güçler üzere karşı koyamıyor zira orduları yok. Hava kuvvetleri yok. Hamas roket fırlatmaktan öteki bir şey yapamıyor. İsrail ise üstün teknolojiye sahip ve canı istediğinde Filistin halkına soykırım uyguluyor. İsrail, askeri güçleriyle, hava kuvvetleriyle, Amerikan silahları ve dayanağıyla Filistinlilere tam manasıyla soykırım uyguluyor. Bu, tam manasıyla gözlerimizin önünde gerçekleşen bir soykırım.”

İsrail’in, hastaneler dahil Filistinli sivillerin yaşadığı binaları bombalarken, “Hamas’ın buralarda saklandığını ve sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını” sav etmesinin gerçekçi olmadığını söz eden Gage, şu değerlendirmede bulundu:

“İsrail, kiliseleri, mescitleri bombalıyor ve sivillerin orada olduğunu bildiği halde bunu yapıyor. Hamas’ın hastane ve mescitlerde sivillerin ortasında saklandığına inanmak, bunu taammüden kendi insanlarını öldürmek için yaptıklarını düşünmek mutlaka gülünç. Bu, İsrail’in herkesi öldürmeyi yasallaştırmak için kullandığı bir propaganda zira her şeyi bombalıyorlar. Hepsi İsrail’in tekrarladığı vahşet propagandası.”

“BİDEN’IN ZİYARETİ İSRAİL LOBİLERİNİN ABD DIŞ SİYASETİ ÜZERİNDEKİ MUTLAK DENETİMİNİ KANITLIYOR”

Gage, ABD Lideri Joe Biden’ın 18 Ekim’de İsrail’e yaptığı ziyareti “soykırıma açık destek” biçiminde niteleyerek, “Bu durum, İsrail lobilerinin ABD dış siyaseti üzerinde nasıl mutlak denetime sahip olduğunu bir defa daha kanıtlıyor. Birebir şey Avrupa Birliği (AB) için de geçerli.” dedi.

Biden’ın yanı sıra Avrupalı önderlerin de İsrail’e açık takviye verdiğinin altını çizen Gage, şu tabirleri kullandı:

“Peki gidip ne yapıyorlar? (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’ya sakin olmasını, çocukları bombalamaktan vazgeçmesini mi söylüyorlar? Hayır. Ona ‘Ne yapman gerekiyorsa yap, ne olursa olsun seni destekliyoruz’ diyorlar. Bu beklenen bir şey. Münasebetiyle bu insanların İsrail’e gidip bir bakıma gerçek işverenleri olduğunu düşündüğüm Bibi’ye (Netanyahu) boyun eğdiklerini görmek benim için şaşırtan değil. İsrailliler ve Siyonistler Batı üzerinde o kadar büyük güce, o kadar büyük tesire sahip ki bu jeopolitikten anlayan hiç kimse için sürpriz değil.”

“MEDYA ENDİŞE TACİRLİĞİYLE GAZZE’DEKİ SOYKIRIMI MEŞRULAŞTIRIYOR”

Gage, ABD medyasının İsrail-Filistin çatışmasına ait tavrına da değinerek, ABD’de 11 Eylül hücumları sonrası yapılan haberlerde Müslümanların maksat gösterildiğini, misal yaklaşımın İsrail yanlısı haberlerle tekrarlandığını ve bunun ülkedeki Müslüman tersliğini artırma potansiyeli taşıdığını söyledi.

ABD’de 16 Ekim’de Müslüman olduğu için 26 kere bıçaklanarak öldürülen 6 yaşındaki Filistinli çocuğu anımsatan Gage, kelamlarını “Medya bunu teşvik ettiğinde olacak olan budur. Ne yazık ki öldürülen o çocuk medyanın kurbanı oldu. İsrail’in Gazze’deki soykırımını yasallaştırmak için muhtemelen dehşet tacirliği yapmaya devam edecekler.” diye tamamladı.