AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, hakkında yapılan kapsamlı dolandırıcılık haberi nedeniyle lokal bir gazetecilik için kabahat duyurusunda bulundu. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer verdiği güne dair kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da sunularak siyasetçilerin kendilerine yönelik eleştirileri anlayışla karşılamaları gerektiği belirtildi.
Van merkezli basın yayını Anadolu Web TV kayıtlı internet sitesinde, 25 Ocak 2022 tarihinde “Milletvekili Gülaçar Nitelikli Dolandırıcılık mı Yapıyor?” adlı bir yayınlandı. Yasin İpek imzalı yazıda, savcılık belgesinde yer aldığı yere dahil olan, 2014 yılı lokal seçimlerinde AKP Van Büyükşehir Belediye Lider adayı olan Osman Nuri Gülaçar’ın seçim kampanyaları sırasında EG isimli bir kişiden yüksek meblağda bir alışveriş yaptığı, bu parayı ödemediği ve kişinin mağduriyeti kaleme alındı. belgeler yazıda, Gülaçar’ın EG isimli bireye takım vadettiği ve “hakim ve savcıların kendilerinde olduğunu beyan ettiği” tabirleri de yer aldı. Vekil Gülaçar, gazeteci Yasin İpek hakkında “hakaret” ve “iftira” suçlamaları ile şikayetçi oldu.
AKP Van Milletvekili Osman Nuri GülaçarFotoğraf: DHA
Gülaçar’ın avukatı hata duyurusu dilekçesinde, “Milletvekili Gülaçar Nitelikli Dolandırıcılık mı Yapıyor?” başlıklı yazıda müvekkilinin kamu görevi ve şahsi değerlerinin hiçe sayıldığı, palavra ve iftira içeren haberlerin kişilik haklarının kuralları ihlal edildiğini, yazının “somut kanıtlayıcı, şüphe uyandırıcı söz ya da kaynak gösterilmeden kaleme alındığını” ve liderin üyelerinin saygınlığını zedelediğini savundu. Yazıya ayrıyeten, Gülaçar’ın incelemesine erişim mahzuru getirildi.
Savcılık: Rahatsız edici ve ancak hakaret yok
Gazeteci Yasin İpek savunmasında, teze ait bilgi ve evrak temin ettiğini, milletvekili Osman Nuri Gülaçar ile bu hususta seçilen seçimin lakin rastgele bir dönüş olmadığını, AKP’lilerin yığılma kişilere olayı doğrulatmasının akabinde bulunduğunu söyledi. Savcı Gülsüm Tutuş Ünal, kürümü duyurması hakkında kovuşturmaya yer verdiğinize karar verdi. Savcılık kararında, “basın ve yayın organlarının, söz özgürlüğü, ticari faaliyetleri ve görevleri nedeniyle dünya çapında tarafından tanınan kişilerin görüş ve performanslarını tanıtmak ve yargılamak için en düzgün araçlardan birisini sunulan, bu doğal gerek iç hukukumuzda gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, kamuya mal olmuş yönelik eleştirilerin karşılığında verilen sonlarının dünyadaki yer alan diğer kadınlara göre daha geniş çapta kabul edildiği belirtildi.
Özellikle siyasetçilerin kamuya mal olmuş kişi haline gelmeyi tercih ettiklerinin vurgulandığı kararda, “Bu nedenle kendilerine yönelik eleştiriler anlayışla karşılamak ve tenkitlere daha geniş bir müsamaha göstermek zorunda oldukları yerde kullanılmakta olduğu, somut olayda da gazeteci olan şüphelinin kendisine aktarılan yasal ihtilaflar nedeniyle haberin gazetecilik yapılacağına inanılmaktadır yalnızca haber yapma kastıyla hareket etmiş olup olmadıklarının durumu ile ilgili birbirinden farklı boyuta varmayan, ağır tenkit içeren fikir açıklama niteliğinde olduğu” söz edildi. Savcılık, kelam konusu yazının “rahatsız müdahale ve dökülmeler” olduğunu ancak hakaret sonlarına varmadığını ve fikrin özgürlüğü kapsamında kıymetlendirmenin arttırılması lisana dile getirdi.
DW Türkçe’ye konuşan avukat Jindar Uçar, gazeteci müvekkili Yasin İpek tarafından yapılan haberin söz ve basın özğürlüğü kapsamında “İktidar partisi milletvekiliyle ilgili mevzuyu bilgileri ve arşivlenmiş olarak topluluklar sundu. Gazetecinin toplumdaki rolü de bu esasen: Yasama, yürütme ve yargılamayı kamuoyunda ismine başarısız oldu” dedi. Habere erişilen erişim mahzuru ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne kayıt süresi bildiren Uçar, başvurunun şimdi sonuçlanmadığını lisana dile getirdi.
News
