Seçimlere sayılı vakit kala AKP iktidarı ve Cumhur İttifakı’nın amacında LGBTİ+’lar var. O denli ki LGBTİ+’lara karşı nefret söylemi gerek televizyonlarda toplanan mitinglerde iktidarın seçim kampanyasının bir kesim haline geldi.
Hedefteki LGBTİ+’lar ise bu lisanı nefret ile “oy devşirme siyaseti” olarak tanımlıyor. DW Türkçe’ye konuşan Türkiye Personel Partisi’nin (TİP) trans bayan politikacı milletvekili adayı Esmeray Özadikti’ye sunulan LGBTİ+’ların amacı alan protestoları hem nefret cürmü hem de iktidarın çaresizliğinin göstergesiydi.
“Seçim mitinglerinin baş konusu”
Seçim mitinglerine hız veren Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, LGBTİ+’ların nefret öznesi haline gelen telaffuzlarına her geçen gün bir yenisini eklemesi dikkat çekiyor.
Yaklaşık iki hafta önce TRT ortak yayınına katılan Erdoğan, LGBTİ+’ları “sapkın” ilan ederek Millet İttifakı’nı “LGBT masası” diye nitelemişti. Erdoğan, bu telaffuzuna engel olan mitinglerde de devam etti.
Önceki gün Rize’de düzenlediği mitingde Rizelilere “‘Benim kardeşlerimin ebeveynlerinin kutsiyetini bilir” diye seslenen Erdoğan, “LGBT olarak sapkın yapıların kendisinde oy dilendiği sorun, Bay Bay Kemal LGBT’cinin başlatıldığı. YETERLİ Parti seni de burada bulunuyor. Hepsi LGBT’ ci.AK Parti’nin bu türlü bir sorunu yok.Cumhur İttifakı’nın bu türlü bir sorunu yok.Ailemizi asla yaralamalarına bırakmaz” kelamlarıyla oy istedi.
Erdoğan, Gemlik mitinginde de “Gençler bak evliliğe karşı durmak yok. Siz bu LGBT’cilere öğretildi. Bu CHP LGBT’ci, Düzgün Parti LGBT’ci, HDP LGBT’ci. Evelallah Cumhur İttifakı kutsal ailesiyle bu yolda yürüyor” tabirlerini kullandı.
TİP’in İstanbul 2. Bölge 3. Sıra Adayı olan Esmeray ÖzadiktiFotoğraf: TİP
“Çok zavallı bir durum”
TİP’in İstanbul 2. Bölge 3. Sıra Adayı olan Esmeray Özadikti, “Yani aslında çaresiz kalmışlar ve hani o kadar çaresizlik ve siyaset üretmeyecek bir seyirciler ki” diyor ve ekliyor:
“Sanki insanların LGBTİ+’ların makûs olduğunu gösteriyor ve bundan oy devşireceklerini sanıyorlar. Stratejiyi bunun üzerine yapıyorlar ya, vallahi çok zavallı bir durum. Yani bir insanın bu duruma gelmesi çok zavallı bir şey.”
DW Türkçe’ye konuşan Kaos GL İnsan Hakları Uzmanı Defne Hoş de seçim süreciyle birlikte nefret söylemlerinin de bir seçim stratejisine dönüştüğünü vurguluyor. Hoş, “Tabii caiz ise nefret ile oy devşirme siyaseti bu” diye konuşuyor.
İktidardan gelen ve aile ilişkileri üzerinden LGBTİ+’ların amacı alan açıklamalar Cumhurbaşkanı Erdoğan ile sonlu değil. Cumhur İttifakı’nın öteki ortakları da sıklıkla LGBTİ+’ları amaçlı açıklamalarda bulunuyor.
Soylu’nun da hedefinde
İçişleri Bakanı ve AKP’nin İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Süleyman Soylu ise geçen hafta sonu LGBTİ+ bireyleri eşcinsel alan skandalında bir açıklamada bulundu. Soylu, “Hani LGBT+Q diyorlar ya onun içinde hayvanla kadının evlenmesi de var” dedi.
Süleyman Soylu, son olarak önceki gün otobüs duraklarındaki billboardlarda yer alan “Kız kıza yakın olmak kadar doğal” sloganlı bir krem reklamının ahlaka ters olduğunu kurtardı.
Türkiye’yi yapacakları ve çalışmalarını yerde sürdürüyorlar” diyen Soylu, Ticaret Bakanı’yla konuştuklarını ve o reklamları büsbütün kaldıracaklarını belirterek şöyle devam etti: “Bu kadar kolay. Ama türlü bir reklamı biz kabul edemiyoruz. İnsanımızın ahlakına, insanımızın özelliklerine yönelik bir reklamı doğal olarak kabul edilebilir maliyet mümkün değil.”
Seçimlere sayılı vakit kala AKP iktidarı ve Cumhur İttifakı’nın gayesinde LGBTİ+’lar var.Fotoğraf: TİP
Esmeray Özadikti, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Soylu’nun nefret söylemi görüştüğünde görüşüldü.
“Bir ülkenin Kalkınma Bakanı’nın, sokaktaki bir saldırganın, bir psikopatın çalıştığı bir lisanla konuşması Türkiye Cumhuriyeti için çok zavallı ve şanssız bir durum” diyen Özadikti, “Nefret söylemi bir cürümdür ve bunun cezasıi sonucu vardır. Yani şu an ne Cumhurbaşkanı bunu dinliyor ne İçişleri Bakanı bunu dinliyor ve doğrudan aşırımıza nefret kusuyor.Bunun karşısında çok karşılık bulduğunu zannetmiyorum.Zira insanlar bu türlü bir sorunu yok” tabirlerini kullanıyor.
“Suni düşmanların yarattığılar”
Defne Güzel’e sahip olan son periyotta LGBTİ+’lar sağ popülizm planı yapay düşmanlar haline getirildiler.
Pandeminin alevlenmesinden itibaren LGBTİ+’lara ayrılan nefret söylemlerinin siyaset arenasında ağırlaştığının gözlemlenebildiğini tabir eden Hoş, “O vakitler Diyanet İşleri Lideri’nin Cuma hutbesinde LGBTİ+’ları ve nikahsız birliktelik yaşayanları amaçlanan gösterilenni gerçekte hatırlarız hepimiz. Hatta hutbeyi kınayan İzmir Barosu eski idaresi bu Boğaziçi’ni, onur yürüyüşlerini, rekor gözaltılarını, tescilli bayrakları yasaklamalarını, İstanbul Sözleşmesi’ne ait İrtibat Başkanlığı’nın LGBTİ+’ları mazeret gösterimini hatırlarız.Bir yandan da aslında toplanan paragraflar var hafızamızda kalan LGBT diye bir şey yok, lezbiyen, mezbiyen şeklinde cümleler de var” diye anlatıyor.
Kaos GL İnsan Hakları Uzmanı Defne GüzelFotoğraf: privat
“15 nefret mitingi düzenlendi”
Geçen yıl LGBTİ+’lara yönelik 15 nefret mitingi düzenlendiğini hatırlatan Hoş, Tekrar Refah Partisi’nin seçim bildiriminde LGBT bölümlerinin doğrudan olarak kapatılması vaadinin de yerleştiği, bunun dernek hakkı kurma ve toplanma özgürlüğünün açıkça değiştiği manasına geldiği belirtiliyor.
Yeniden Refah Partisi, Genel Lider Fatih Erbakan Cumhurbaşkanlığı için adaylığı için 100 bin oy toplayamadığı için oğlu anda Cumhur İttifakı’na katılmıştı.
Seçimlerin akabinde Cumhur İttifakı’nın LGBTİ+’lara karşı nefret lisanı kullanan diğer ortakları MHP, HÜDA PAR, Yine Refah üzere partilerin de meclise girmesi bekleniyor.
Peki Meclis’teki birinci trans bayan milletvekili olmaya hazırlanan Özadikti’yi seçildiğinde nasıl bir çaba bekliyor?
Esmeray Özadikti, toplumun farklı bölümlerinin temsilinde karma bir Meclis’in, mevcut sorunların tartışma ortamı yaratması açısından olumlu olduğunu düşünüyor.
“Buna alışın, buradayız”
“LGBTİ+’ları yok saymak isteyen bir parti orada olacak. Yani yok diyor, hiç yok diyor HÜDA PAR. Yine Refah Partisi bayanların bütün edinilmiş hakları elinden almak istiyor ve biz orada ortaya çıkmaz” diyen Özadikti, “Bu insanlar yok diyemezsiniz. Direkt teğet Bir Meclis’te gözünün içine bakarak harika bir şey olacak temsiliyet manasında Bu kez Meclis’te insanların önünde gözümüzle uğraşacağız ve kimin haklı olup kimin olmadığını halk da biliyordu.Ben buradayım. Münferit de değilim ve dünyadaki LGBT+ var.Buna alışın.Velev ki ibneyiz. Buradayız.”
KAOS GL’nin 2022 insan hakları raporuna sağlanan LGBTİ+lar tabir özgürlüğünden sıhhat, eğitim ve çalışma hakkı bütün hak kategorilerinde ihlal edilerek kullanıma sunuldu.
Ancak LGBTİ’ler için en yakın sorun, nefret cinayetleri ve cezasızlık.
Defne Hoş, nefret cinayetleri ve nefret akınlarının özetlenmesi için kapsamlı çalışmaların genişletilmesine işaret ediyor.
“Öldürülmek istemiyoruz”
“Öldürülmek ve ayrımcılığa maruz kalmak istemiyoruz” diyen Hoş, “Ve en nihayetinde prestijimizi korumayı istiyoruz. Bir yandan da iş yerleri sorunu var, istihdam sorunu var. İşyerlerinde de ayrımcılıklara maruz kalmak istemiyoruz. Ve doğal ki transların mecburi seks işçiliğine mahkûm örgütlenmek istemiyoruz” kullanılıyor.
Defne Hoş, LGBTİ+ haklarına yönelik Meclis’te oluşturulacak yeni yapıyla ilgili umut verici senaryoların görüşüldüğünde.
“Vaatler umut verici”
LGBTİ+ kurulu kuran TİP’ten LGBT hareketinin sembolü olan Esmeray Özadikti’nin milletvekili adayı olduğunu, Yeşil Sol Parti’nin de kültürel ayrımcılığı konusunda tahlil teklifleri yapıldığını hatırlatan Hoş, “Ali Babacan da güncel günlerde ‘devlet herkesin hayatlarını sürdürdüğünü’ kabul ediyor ‘ dedi.Bir yandan da Toplumsal Siyasetler Derneği’nin LGBTİ+ Hakları Mukavelesi var.Bu mukaveleyi Erkan Baş, Sırrı Süreyya Başkan olarak isimlerle imzalandı.DÜZGÜN Parti’nin de seçim beyannamesinde kültürel değerlere dayalı olarak çaba harcayarak yer alıyor.Benzer bir vaadi Kılıçdaroğlu da görüntüde ve billboardlarda aslında lisana getirmişti.Bana doğal olarak bu vaatler doğal ki umut verici.Ama özgürlük ve adalet talebini seçimlerden sonra da depolanma rejimi, buna cüret prosedürleri gerekiyor” diye anlatıyor.
Güzel’e girecek karma Meclis’te LGBTİ+ haklarını savunan siyasetçilere bu yönetimde büyük bir sorumluluk düşüyor.
Sivil toplumun üzerindeki bir baskının da sağlıklı olması lisana giden Hoş, iktidarın değişmeyeceği senaryoda da çabaya devam edeceklerini vurguluyor: “LGBTİ+’lar en berbat senaryoya da alışkın olarak uğraşmaya, örgütlenmeye, burada olmaya, hatta 80’lerden beri görünüyor bir formda burada bulunuyorlar Hala burada olmaya, çabalamaya devam edecekler.”
“İlk gayemiz iktidar yönetimi”
TİP olarak Meclis’te önemli muhalefet yapacaklarını, toplumda öne çıkan politikalara analiz üretme için programlarını vurgulayan Esmeray Özadikti de “İlk amacımız bu iktidar yönetimi. Parlamenter sistemle hukuk devletinin yavaş yavaş döndürüldüğünde yasakların kalkıyor olması sağlanırz. LGBTİ+’lar için hayatın her alanda yurttaşlık Yeterli refah ve huzur içinde yaşayabileceğimiz siyasetler üreteceğiz.Nefret cinayetlerinin takibini, kayıtlı cezasızlığın önüne geçeceğiz, kırmızı çizgilerimizden biri bu” diyor.
News
