Avrupa Birliği (AB) içişleri bakanlarının oy çokluğu ile üzerinde uzlaşmaya vardığı iltica ıslahatına yönelik tenkitler sürüyor. Avrupa Mülteci ve Sürgünler Kurulu (ECRE) Yöneticisi Catherine Woollard, “Bu sonuçta çok daha fazla insanın hudutlardaki nezaret tutulacağı ve iltica başvurularının burada değerlendirmeye alınacağı manasına geliyor” değerlendirmesini yaptı. Protestan haber ajansı epd‘ diye konuşan Woollard, “Bu ikinci sınıf bir iltica süreci” dedi.
Avrupa’ya sığınmak isteyen insanların iltica başvurularının hudutlarda değerlendirilmesinin neredeyse her zaman bu insanların nezaretlerinin kesilmesi ile sonuçlandırıldığı tabir eden Woollard, bu işlemin adil bir biçimde işlenmesi için yapılması gereken muhafazane ve avukatlara erişiminin durdurulması kaydedildi.
AB içişleri bakanlarının Perşembe günü Lüksemburg’da çalışmaları toplantıda uzlaşma sağladıkları iltica ıslahatı, bilhassa iltica hakkı verilme oranı düşük olan ve “güvenli” olarak kabul edilen Türkiye şeklinde gelenlerin gelenlerin sığınma başvurularının hudutlarda takdir edilerek sonuçlanması öngörülüyor. Bu yetenek, AB hudutlarına kurulacak sığınmacı, başvurunun sonucunu bekleyecek olanlardan olumsuz karşılıklar doğrudan hudut dışı bırakılacak. AB içişleri bakanlarının teklifleri, iltica etme bahtı düşük olanların başvurularının miktarını azaltmayı ve hudut dışı bırakmayı kolaylaştırmayı hedefliyor.
İçişleri Bakanları Lüksemburg’daki toplantıda evinde iltica ıslahatı üzerinde uzlaşma sağlandıFotoğraf: RTRTV
Woolland, AB’nin düzenlemesinin yazışmaları ile AB’ye komşu olan ülkelerin göçmenlere giriş yapması ve iltica hakkı vermesi yerine ülkenin hududundan geri gönderilebileceği tasasını lisana dile getirdi. Bu süreçte büyük bir yük getireceğini söyleyen Woolland, göçmenlerin nezaret ettiklerini, doğrudan ilgilenmek ve abone olma sürecini sağlamak yerine ülkeye giriş yapmayı engelleyemeyeceğini söyledi.
Sığınmacılar için koşullar zorlaşacak uyarısı
Woolland, Türkiye ile AB ortasında yapılan mülteci mutabakatı sonucu binlerce kişinin Yunan adalarındaki kamplarda tutulduğunu hatırlattı. Yunanistan’daki göçmenlerin geri itmesinin belgelendiğini söz eden Woolland, bu nedenle göçmenlerin rastgele bir iltica hakkına sahip olmadığını vurguladı. Avrupa’ya gelen insanların çoğunun nitekim korunduğunu belirten Woolland, birçoklarının başvurularının olumlu sonuçlandığını kaydetti. Woolland, “Bu muahedenin gerçek kayıplarını müdafaa arayanlar” dedi.
Almanya’da “Türkiye’den ilticaları kolaylaştırın”
Bu görüntüyü görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videosunu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün
İçişleri bakanlarının üzerinde uzlaştığı reformdaki inançlı ülkelerin tanımlarını da eleştiren Woolland, bu ülkelerin AB’den göçmenlerin kabul edilemeyeceği için düzenlemenin sığınmacılar için şartların zorlaştırılacağı işaretledi. “AB’den gönderilen daha fazla sayıda insanın kabul edilmesi manasına gelecekse, bu ülkelerin işleyen bir müdafaa oluşturma sistemi için teşvik yok” diyen Woolland, AB’nin adil sorumluluğunu üstlendiği bir sistemin yerellerin komşu ülkelerinde de misal bir sistem kurması konusunda cesaretlendireceğini kaydetti. Woolland, bunun yerine inançlı ülkelerin, Avrupa’nın istemediği kişiler için sığınmacı kampı olarak yerleştirilme kelamlarına da sözlerine ekledi.
AB heyeti Tunus’ta
Sığınmacıların hakları için çaba gösteren sivil toplum örgütlerinden gelen tenkitlere rağmen, AB göçmenlerinin Birlik hudutlarına gelmesinin engellenmesi için deva arıyor. AB Komitesi Lideri Ursula von der Leyen, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte, bugün Tunus’ta göçmenler konusunda işbirliğinin çalışmak için temaslarda bulunuyor. AB Komitesi, Akdeniz üzerinden AB’ye gelen sığınmacıların sayısını azaltmayı hedefliyor.
News
