İsrailli bir görgü şahidi, ordunun 7 Ekim’deki Hamas taarruzunda içinde Hamaslılarla İsrailli sivillerin bulunduğu bir konutu kuşattıktan sonra buraya ağır ateş açtığı ve sivillerin varlığına karşın tank ateşi kullanarak tüm evdekilerin vefatına yol açtığını söyledi.
İsrail basınında 19 Kasım’da yansıyan haberlerde Liel Hetzroni isimli 12 yaşındaki kız çocuğunun, 7 Ekim’de Hamas’ın Beeri bölgesinde bulunan kibutza yönelik atağında hayatını kaybettiği yer aldı.
Haberlerde, Liel, dedesi Avia’nın öldürülmesinin akabinde, ikizi Yanai ve teyzesi Ayala bulundukları yerden öbür bir yere götürüldüğü ve burada tutulan 10’dan fazla bireyle birlikte öldürüldükten sonra Hamas’ın binayı ateşe verdiği tez edildi.
İsrailli yetkililere nazaran, Yanai’nin DNA yoluyla kimliğinin tespit edilmesi 2 hafta sürerken, cesedi büsbütün yanan Liel’in ise kimliği 6 hafta sonrasında teşhis edilebildi.
İsrail kamuoyunda da yankı bulan olay hakkında Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, X toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Liel’in 7 Ekim’de “Hamas canavarları tarafından öldürüldüğü” sözünü kullandı.
İSRAİL GÜÇLERİ KONUTTA SİVİLLLER OLDUĞUNU BİLİYORDU
İkiz kardeşlerin rehin tutulduğu konutta bulunan ve oradan sağ çıkan Yasmin Porat, 15 Kasım’da, İsrail devlet radyosu KAN’a verdiği röportajda, olay günüyle alakalı ayrıntıları paylaştı.
Porat, Hamaslılarla birlikte bulunduğu meskenin İsrail güvenlik güçleri tarafından kuşatıldığını, taraflar ortasında şiddetli çatışma yaşandığını ve bir mühlet sonra bir Hamaslının teslim olmaya karar verip kendisini yanına alıp dışarı çıktıklarını anlattı.
İsrail güvenlik güçlerinin kendisini ve Hamaslıyı sorguladığını aktaran Porat, 3 saat süren sorgusu sırasında İsrailli yetkililere meskende kaç sivilin bulunduğu, sivillerin konutun neresinde nerede tutulduğu ve mesken hakkında hatırladığı teknik ayrıntıları verdiğini kaydetti.
Porat, sorgu esnasında çatışmanın devam ettiğini kaydederek, İsrail ordusu ve Hamas ortasında süren yaklaşık 4 saatlik çapraz ateşin akabinde lokal saatle 19.30 sularında meskenin önüne bir tank geldiğini belirtti.
Porat, “Kendi kendime neden meskene tankla ateş ediyorlar diye düşündüm. Yanımdakilere ‘Neden ateş ediyorlar?’ diye sordum. Onlar da bana ‘Evi (Hamaslılardan) arındırmaya yardımcı olmak için duvarları yıkmak emeliyle ateş edildiğini’ söyledi.” dedi.
GÖRGÜ ŞAHİDİ: TANK ATEŞİ AÇILDI
“Tank tarafından atılan iki ateş olduğunu biliyorum.” diye konuşan Porat, kelam konusu çatışmadan hayatta kalan öteki kişi ve rehin tutuldukları konutun sahibi Hadas Dagan’ın da kendisine söylediklerinden birebir sonucu çıkardığını paylaştı.
Dagan’ın tanklar geldikten sonra meydana gelen 2 büyük patlamaya kadar küçük kız Liel’in hayatta olduğunu anlattığını aktaran Porat, kelam konusu diyalogu şöyle anlattı:
“Ev sahibi Dagan bana şunu söyledi: ‘Kız (Liel) bütün o saatler boyunca çığlık atmayı kesmedi.’ Ben de ‘Hatırlıyorum, birinci bir saat boyunca oradaydım, çığlık atmayı kesmedi’ dedim. Sonra bana dedi ki, ‘Yasmin, o iki ateş geldiğinde çığlık atmayı bıraktı. O vakit sessizlik oldu.’ Pekala bundan ne anlıyorsunuz? O çok büyük olaydan sonra, 2 tank ateşinden sonra, çabucak hemen herkes öldü. En azından benim Hadas’la yaptığım konuşmadan anladığım da bu.”
Porat, olayın akabinde fotoğraflarda konutun bir kısmının yandığını gördüğünü söyleyerek, Liel’in vefatına ait, “Bana sorarsanız, başka meskenlerde olanlara dayanarak kestirim ediyorum, o (Liel) görünüşe nazaran büsbütün yandı.” dedi.
“İSRAİL PİLOTUNUN İTİRAFI”
İsrailli savaş pilotu Yarbay Erez, 7 Ekim’de Hamas’ın hücumunda, İsrailli sivillerin esir olarak Gazze’ye götürülmelerini önlemek için ordunun, esirleri de öldürmeyi öngören “Hannibal Protokolü”nü bir noktada uyguladığının anlaşıldığını söylemişti.
Konuya ait Haaretz gazetesine konuşan Erez, “Hannibal Protokolü’nün bir noktada uygulandığı anlaşılıyor zira bir rehine durumu tespit ettiğinizde bu Hannibal’dır fakat son 20 yıldır tatbikatlarını yaptığımız Hannibal, içinde rehinelerin bulunduğu tek bir araçla ilgiliydi. Burada gördüğümüz şey ise kitlesel bir Hannibal’dı. Çitlerde birçok açıklık vardı, hem rehineli hem de rehinesiz olarak birçok farklı araçta binlerce insan vardı.” demişti.
HAARETZ’İN HELİKOPTER SALDIRISI HABERİ
Haaretz gazetesi 19 Kasım’da, İsrailli güvenlik yetkililerinin, Hamas’ın Gazze’den 7 Ekim’de düzenlediği akına ait yaptığı güvenlik değerlendirmesiyle ilgili bilgi vermişti.
Hamaslıların sorgu kayıtlarına ve polisin olayla ilgili soruşturmasına dayanan üst seviye İsrailli güvenlik yetkililerinin değerlendirmesinde, Gazze Şeridi yakınlarında düzenlenen müzik şenliği hakkında Hamas’ın evvelce bilgi sahibi olmadığı belirtilmişti.
Haberde, polis soruşturmasında, şenliğe katılanların birçoklarının birinci silah sesi duyulmadan yarım saat evvel partinin durdurulmasına karar verildiği için kaçmayı başardığının yer aldığı aktarılmıştı.
Soruşturmanın tıpkı vakitte bir İsrail savaş helikopterinin Hamaslılara ateş açarken sivilleri de vurduğunu ortaya çıkardığı sav edilen haberde, şu sözlere yer verilmişti:
“Bir polis kaynağına nazaran, soruşturma tıpkı vakitte olay yerine gelen ve görünüşte oradaki teröristlere ateş açan İsrail ordusuna ilişkin bir savaş helikopterinin de birtakım şenlik iştirakçilerini vurduğunu gösteriyor. Polise nazaran şenlikte 364 kişi öldürüldü.”
YEDİOTH AHRONOT HABERİ
İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesi de Hamas’ın Gazze’den 7 Ekim’de düzenlediği hücuma İsrail Hava Kuvvetlerine ilişkin helikopterlerin müdahale ettiği anlara ait bir haber yayımlamıştı.
İsrail ordusunun müdahale sırasında yaşadığı duruma ait haberde şu teze yer verilmişti:
“Hamas teröristleri kalabalığın ortasına yavaşça karışmaları ve ne olursa olsun kıpırdamamaları tarafında talimat aldı. Böylece hava kuvvetlerini aşağıdakilerin İsrailli olduğuna inandırmaya çalıştılar. Bu aldatmaca, Apache helikopterleri tüm kısıtlamalardan kurtulmak zorunda kalana kadar bir müddet işe yaradı. Pilotlar kimin terörist kimin İsrailli olduğunu ayırmanın sıkıntı olduğunu anlayınca saat 09.00 sıralarında kimileri üstlerinden müsaade almadan bağımsız olarak teröristlere karşı top mermisi kullanmaya karar verdi.”
ULUSAL BASINA SUÇLAMA
İsrail polis teşkilatı dün, Hamas’ın 7 Ekim’de Gazze’den düzenlediği atak sırasında İsrail savaş helikopterlerinin kümeye müdahale ederken İsrailli sivillerin de ölmüş olabileceğine dair haberler yapan ulusal basın organlarını uyarmıştı.
Polis açıklamasında, “Özellikle bu periyotta, medyayı haberlerinde sorumluluk göstermeye ve haberlerini sırf resmi kaynaklara dayandırmaya çağırıyoruz.” sözlerine yer verilmişti.
GAZZE HABERLERİNE SANSÜR
İsrail ordusunun Askeri İstihbarat Müdürlüğüne bağlı Askeri Sansür Ünitesi, 26 Ekim’de basına gönderdiği mektupta, Gazze’ye ait haberlere çeşitli yasaklar getirerek, savaşın seyri ve ordunun faaliyetleriyle ilgili tüm haber ve görsellerin yayınlanmadan evvel kendi “sansür birimine” gönderilmesini istemişti.
İsrail’in Kanal 12 televizyonu tarafından 11 Kasım’da yayınlanan manzaralarda, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Askalan kentindeki Barzilai Hastanesi’nden yayın yaptığı sırada İsrailli bir muhabir, 7 Ekim’den sonra açıklanan sansür nedeniyle buraya getirilen askerlerin durumu hakkında bilgi veremeyeceğini lisana getirmişti.
İsrailli muhabir, “Barzilai Hastanesi önünden size aktardığımız tüm bilgilerin İsrail ordusunun sansürüne uğradığını söylemeliyiz. Buraya yaralı askerlerin geldiğini söyleyebiliriz lakin müsaade verilene kadar onlar hakkında konuşmaya müsaademiz yok.” sözlerini kullanmıştı.
News
