ABD’nin Filistin konusundaki hali yansılara yol açtı. Gazeteciler, medyanın objektifliğini tartışıyor.
İsrailli gazeteci Amira Hass, “Gazze’deki katliama sessiz kalmayın” bildirisi verdi.
İsrail medyasından Gideon Levy, milletlerarası medya aracılığı ile İsrail lehine düzenlenen kampanyayı amaç aldı.
“Çok işgal gördüm. İsrail’in işgalinden daha uzun sürenleri de gördüm. Fakat işgalcinin kendisini kurban olarak gösterdiği tek bir işgal görmedim. Tek kurban kendisiymiş üzere gösteriyor” dedi.
Hem batılı ülkelere bu mevzuda yöneltilen tenkitler hem de Filistin’e takviye şovları giderek artıyor.
Uzun yıllar CNN televizyonunda muhabirlik yapan Arwa Damon, “Medyada Gazze Şeridi’nde yaşananların yansımasını, insanlık dışı bir çılgınlığın ilanı olarak görüyorum” sözlerini kullandı.
Kaleme aldığı makalesinde, son periyotta yaşananların; 11 Eylül sonrası Batı medyasının, bilhassa Amerikan basınının halini hatırlattığını belirtti.
Bugün olanların, bilhassa siyasalların lisanı nedeni ile daha tehlikeli bir hale geldiğini vurguladı.
Sanat dünyası da katliama sessiz kalmadı.
Amerika, İsrail ve kimi Avrupa ülkelerinden aktivistler, sanatkarlar, Washington’a karşı seslerini toplumsal medyada yükseltti.
Başlattıkları kampanya ile İsrail’in Gazze’ye bir haftada 6 bin bomba atıldığını lisana getirdi.
Biden idaresine ateşkesi sağlaması için davet yaptı. Çocuk ölümlerinin durdurulmasını istedi.
Kampanyaya katılan pek çok isim var.
Susan Sarandon, Cate Blanchet, Mahershala Ali , Oscar Isacs , Sandra Oh ve Mark Ruffalo listedeki isimlerden…
Bir programdaki konuşması izlenme rekorları kıran Mısırlı komedyen Bassem Youssef da Batı’nın taraflı tavrını sık sık lisana getiriyor.
“İsrail, her vakit kendini mağdur gösteriyor, insanları kuşatma altına alıp 7/24 bombalıyor. Bu siyaset ile uğraş sıkıntı.”
News
