İsrail’in Gazze’ye yönelik 7 Ekim’de başlattığı hücumlar sonrası, bölge ülkelerinden Slovenya, insani ateşkes yapılması istikametinde bildiriler verdi.
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon, katıldığı her üst seviye toplantıda, ülkesinin Filistin’deki sivil vefatlarına karşı olduğunu ve kesinlikle insani ateşkes yapılması gerektiğini bildirdi.
Kosova ise bu sürece dahil olmamaya çalışan ülkeler ortasında yer aldı. Ülkenin 2021’de İsrail ile diplomatik alakalar kurarak ikili münasebetlerin daha güzel noktaya taşınması ve Filistinli diplomatların, bilhassa Sırbistan ziyaretleri sırasında Kosova bağımsızlığına karşı verdikleri demeçler, Kosova’nın bu halde tavır almasında kıymetli rol oynadı.
Kosovalı önderler toplumsal medya paylaşımı dışında İsrail’in Filistin’e akınlarına yönelik açıklama yapmadı. Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ve Başbakan Albin Kurti, “Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yaptığı saldırıyı” kınadı.
Osmani, İsrail’in Gazze’deki el-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği atağın sonuçlarını “yıkıcı” olarak nitelendiren bir paylaşımda da bulunurken Kurti de Gazze’de berbatlaşan insani duruma tahlil bulunması tarafında Batılı önderlerin davetini destekledi.
Ülkenin başşehri Priştine’de 3 sefer, Prizren kentinde ise bir kere az sayıda iştirakçiyle Filistin’e dayanak gösterisi düzenlendi.
Kosova ile İsrail ulusal futbol ekipleri ortasında 12 Kasım’da Priştine’de oynanan maç öncesinde kentin merkezinde “Özgür Filistin” yazılı Filistin bayrağı açıldı. Kosova polisi, maçın sıkıntısız geçmesi için sıkı güvenlik tedbirleri alındığını duyurarak stadyum içi ve etrafında, her türlü şov, ırkçı, yabancı düşmanı, siyasi, dini gerecin bulundurulmasını yasakladı.
– BOSNA HERSEK HALKINDAN FİLİSTİN’E DESTEK
Bosna Hersek’teki karmaşık siyasi yapısı hasebiyle İsrail’in Filistin’e yönelik akınlarında fikir ayrılıkları yaşandı. Ülkedeki Boşnak politikler daha çok çatışmaların durdurulmasından yana açıklamalar yaparken Sırp ve Hırvat yetkililer İsrail yanlısı görüş bildirdi.
Başta başşehir Saraybosna’da olmak üzere ülkenin birçok kentinde Filistin’e dayanak şovları düzenlendi. Saraybosna’daki şovlara on binlerce kişi katılarak Filistin halkına takviye bildirisi gönderdi.
– KARADAĞ VE SIRBİSTAN SESSİZ KALMAYI TERCİH ETTİ
Yeni bir hükûmete sahip olan Karadağ, sessiz kalmayı tercih eden ülkeler ortasında yer aldı. Ülkede İsrail’in hücumlarına yönelik devlet seviyesinde hiçbir açıklama gelmedi.
Buna karşın başşehir Podgoritsa’da yüzlerce kişinin katıldığı Filistin’e dayanak şovları düzenlendi.
Diğer bir Balkan ülkesi Sırbistan da duruma sessiz kaldı. Sırp yetkililerden çatışmalara ve İsrail’in Filistin’e yönelik hücumlarına yankı uyandıracak açıklamalar gelmedi.
Ülkenin başşehri Belgrad’da küçük çaplı Filistin’e dayanak şovları düzenlenirken Müslümanların çoğunlukta olduğu Sancak bölgesindeki Novi Pazar kentindeki şovlara on binlerce kişi katıldı.
– HIRVATİSTAN’DAN İSRAİL’E TAM DESTEK
Hırvatistan, Balkanlarda 7 Ekim’den bu yana İsrail’e açık formda tam dayanak veren tek ülke oldu. Ülkeden katı bir biçimde İsrail’in yanında olunduğu ve İsrail’in kendini savunma hakkı bulunduğu istikametinde açıklamalar geldi.
28 Ekim’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Konseyinde “Gazze’de ateşkes çağrısı” karar tasarısına da “hayır” oyu kullanan ülkeler ortasında yer aldıktan sonra Hırvatistan’a yönelik baskılar arttı.
Dışişleri Bakanı Gordan Grlic Radman baskıların akabinde yaptığı açıklamada, “insani ortayı desteklediklerini ve sivil vefatlarına karşı olduklarını” kaydetti.
– “BATI’NIN BÖLGEDE SATMAYA ÇALIŞTIĞI TELAFFUZUN HALKIN ORTASINDA HALA YAYILMADIĞINI GÖRÜYORUZ”
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS) Memleketler arası Münasebetler Kısmı Öğretim Vazifelisi Jahja Muhasilovic, İsrail’in Filistin’e yönelik hücumlarına ait görüşleri “siyasilerin ve halkın tavrı” halinde ikiye ayırmak gerektiğini söyledi.
Muhasilovic, “Siyasi olarak bakıldığı vakit, İsrail’e tam dayanak veren Hırvatistan’ı görüyoruz. Bu tavrın Balkanların siyasi olarak hala ‘Batı’ya muhtaç olduğu ve Batı’nın güvenlik şemsiyesi altında kalmayı tercih ettiği’ halde yorumlayabiliriz.” diye konuştu.
Hırvatistan başta olmak üzere Balkan ülkelerinin birçoklarının Batı’dan birtakım beklentileri olduğu için bağımsız bir hal sergileyemediğini söz eden Muhasilovic, “ABD’yi takip etmek zorunda kalan Balkan ülkeleri sessiz kalmayı tercih etti. Bu durum büsbütün Batı’ya entegre olma isteği için yaşanıyor.” dedi.
Muhasilovic, Balkanlarda devlet seviyesinde sessiz kalınmasına karşın, bölge halklarının Filistin halkını desteklediğini söz ederek “Özellikle İsrail sivilleri katletmeye başladığı andan itibaren halkın takviyesinin Filistin’e kaydığını gördük. Bölge ülkelerde Filistin’e dayanak şovları düzenlendi.” değerlendirmesinde bulundu.
Balkanlarda siyasalların ve halkın İsrail’in Filistin’e yönelik akınları konusunda fikir ayrılığına düştüğünün altını çizen Muhasilovic, “Batı’nın bölgede satmaya çalıştığı telaffuzun halkın ortasında hala yayılmadığını görüyoruz. Halkın bu mevzuda Batı’yı takip etmediğini ve bu da Batı’nın bölge halkı için itimadını kaybettiğinin göstergelerinden bir adedidir.” tabirlerini kullandı.
– İSRAİL’İN GAZZE’Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal kıymetlerine yönelik daima ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı atak düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne ağır hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim’deki ataklarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna nazaran, 7 Ekim’den bu yana Gazze’deki çatışmalarda 70, Lübnan hududunda da 6 İsrail askeri öldürüldü.
Gazze’deki hükümete nazaran, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail taarruzlarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası bayan olmak üzere 15 bini aştı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin taarruzlarında 248 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında kimi hastaneleri bastı. Ataklarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusunun 8 Ekim’den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik hücumlarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sonda girdiği çatışmalarda ise 86 Hizbullah mensubu öldü.
– HAMAS İLE İSRAİL ORTASINDAKİ ESİR TAKASI MUTABAKATI
İsrail ile Hamas ortasındaki çatışmalara 4 gün “insani ara” verilmesine ait uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00’de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.
İsrail ile Hamas ortasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi’nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir özgür bırakıldı.
İsrail ordusu dün sabah “insani aranın” sona ermesinin çabucak akabinde Gazze Şeridi’ne yönelik hücumlarını tekrar başlattı.
News
