“İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinen, Bayana Yönelik Şiddet ve Mesken İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Çabaya Dair Avrupa Kurulu Mukavelesi’nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshedilmesinin iptali istemiyle Danıştay’da açılan davanın son duruşması bugün Ankara’da görüldü. Kararın 20 Temmuz’a kadar açıklanması bekleniyor.
Türkiye’nin dört bir yanından gizli bayan, bugün Danıştay’da görülen İstanbul Kontrat davası için Ankara’da hazır bulunuyordu. Bayanların duruşma öncesinde Danıştay’da basın açıklaması yapılmasına izin verilmedi. Son duruşmada, heyet lideri Yılmaz Akçil’in “Kayıt adına almayalım” ikazında toplanmaya başladı. Duruşmada Samsun Barosu, Amasya Barosu, Antalya Barosu, Kocaeli Barosu, Batman Barosu, Yalova Barosu, Çanakkale Barosu, Ordu Barosu, Van Barosu, Körfez Bağımsız Bayan Dayanışma, Çanakkale Feminist Dayanışma, Kayseri Barosu, Muğla Barosu, Bursa Barosu, TMMOB, Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Diş Doktorları Odası kelam aldı.
Davada birinci kelam, Samsun Barosu Lideri Pınar Gürsel Yıldıran oldu. Gürsel Yıldıran, “Bu ülke bayanları karanlığa mahkûm edilmeyecek, biz buna izin vermeyeceğiz” dedi. Samsun Barosu’ndan avukat Merve Çiftçi, Pınar Gültekin cinayeti davasında ortaya çıkan karara işaret ederek, “Güvende değiliz. Bugün yalnızca öldürülen kadınlar için değil, mukavele sayesinde hayata tutunan bayanlar için de buradayız. İstanbul Mukavelesi Doğu’nun ya da Batı’nın icadı değil, bayan gayretinin sonuçları” diye konuştu.
“Şiddet yaşamış, çaresizlikten yargıya başvurmamış bir avukatım”
Antalya Barosu’ndan avukat Umut Şener Çiftçi, İstanbul Mukavelesi’nin ailelerinin parçaladığı çatışmalara ait, “Aileyi şiddet kesimler, İstanbul Mukavelesi değil. Sayın heyet, bu davada karar veriliyor Pınar Gültekin’in, Şule Çet’in sesi, Emine Bulut’un’ Ölmek istemiyorum’ çığlıkları kulaklarınızda çınlasın” dedi. Bu kelamları uzun süre alkışlandı. Kocaeli Barosu’ndan avukat Nuriye Yılmaz ise baronun bayan haklarına yönelik şiddetu bayanların umutsuzluğuna başkalarının da katıldığını belirterek, “Hem kendim hem de şiddete maruz kalan kadınlar için bugün buradayım. Bugün sadece baro avukatı olarak değil, şiddete maruz kalan bir bayan olarak karşınızdayım. Yaşamış ve çaresizlikten yargıya başvurmamış bir bayan olarak karşınızdayım. Mukavelenin siyasi münasebetlere feda edilmemesini talep ediyorum” dedi. Yılmaz’ın bu kelamları de salonda uzun mühlet alkışlandı.
Kadınlar kontratın feshini protesto ediyor (Arşiv)Fotoğraf: Fatima Çelik/DW
Yalova Barosu’ndan avukat Dilan Ece Çetin, “Çapulcu yoktu, sürtük yoktu, kanıtlamak zorunda kaldık. Artık de mukaveleden çekilmenin hukuksuzluğunu kanıtlamak vardı. İspat etmek zorunda kalmak zorunda olan tek kişi, biz ise milyonlarımız” dedi. Körfez Bağımsız Bayan Dayanışması ismine kelam alan Gökçeçiçek Ayata da Pınar Gültekin cinayeti davasında katil Cemal Metin Avcı’ya verilen haksız tahrik indirimine işaret ederek, “Hani iç hukuk kafiydi? Mukavele uygulansaydı Pınar hayatta kalabilir” diye konuştu. Ayata, belgenin Anayasa Mahkemesi’ne eklenmesini talep etti. Avukat Selin Nakıpoğlu, kontrattan Cumhurbaşkanlığı kararıyla çekilmenin “fonksiyon gaspı” olduğunu ve Anayasa’ya alışılmadığını söyledi. Avukat Hülya Gülbahar ise davacı olan bayan avukatların konuşmalarının kontratın ne kadar değerli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Gülbahar da, hükümetin “İç hukukumuz yeterli” telaffuzuna karşı serbest bırakılması, “Ama henüz yok, henüz olmadığı için kadınlar ölüyor. Nasıl oldu da Pınar Gültekin’in katiline 23 yıl ceza verildi? Nasıl haksız tahrikli indirimi vardı? Pınar Gültekin ne yaptı da katili şiddetli eleme yaptı?” Kaptırıldı mı? Kontrat uygulansaydı, haksız yönlendirici unsurların de hakikati sunacağını söyledi” dedi. Danıştay kararının başka memleketler arası kontratlar açısından hayati önem taşıdığına dikkat çekildi.
Cumhurbaşkanlığı: “Kadına gayret çaba durmaksızın devam ediyor”
Çanakkale Barosu’ndan avukat İnci İncesağır, kontratın kadınların, LGBTİ’ler ve çocukların korunmasının önlenmesi, şiddete karşı direnişin korunması ve toplumsal cinsiyet konusunda bütüncül devlet siyaseti izlediğini lisana yaparak, “Hani iç hukukumuz kafiydi? Biz Türkiye’nin her yerde canını sıktığı” diye konuştu. Van Barosu’ndan avukat Şeyma Şen ise, “İstanbul Kontrat cinayeti giden yolları ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bayanla değil, aileyle ilgilenirler. İstanbul Kontrat uygulansaydı öldürülen bayanlara ortamızda kalacaktı. Durum çok vahim. Şiddetsiz bir ömür en temel hakkımız. Oy vereceğin karar benim hayatım, devam edecek kadının hayatı” dedi. Muğla Barosu’ndan bayan avukatlar kelam sırasında, Muğla’da öldürülen Pınar Gültekin’in fotoğrafı, basıldığı yerde, verilen bir küme bayandan ayrılarak sessiz protesto yaptı.
Davacı avukatları akabinde Cumhurbaşkanlığı avukatları kelam aldı. Avukatlar, kararın üst hukuk normlarına uygun olduğunu, Anayasa’ya karşı çıkılmadığını savunarak davanın reddini talep etti. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü Muahedeler Daire Lideri Emre Topal, mukavelenin feshinin bayana hızla uğraşta sıradan bir aksamaya yol açtığını da vurguladı. “Kadına karşı gayretle durmadan devam etmektedir” dedi. Konuşmaların akabinde mütalaasında Danıştay savcısı, İstanbul Mukavelesi’nin feshedilmesine ilişkin kararın iptalini talep etti. Heyet liderinin kararının yazılı olarak isimli tatil öncesi özetini söylediğini söyledi.
Karara göre üç ihtimal
Bugün Danıştay’da görülen son duruşmanın ardından kararın 20 Temmuz’dan önce açıklanması bekleniyor. Karara göre üç olasılık bulunuyor. İlk, Danıştay, Cumhurbaşkanlığı kararıyla mukavelenin feshedilmesi hukuka uygundur. Bu durumda karar, davacı vekiller tarafından imzalanacak. İkincisi, Danıştay Savcısı Nazlı Yanıkdemir’in mütalaası istikametinde karar çıkabilir. Yanıkdemir, “Sözleşme, Meclis tarafından feshedilmesine ait kanun çıkarılmadıkça yalnızca Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshedilemez” demiş ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması savunulmuştu. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi’ne gidilecek. Üçüncü ihtimal ise Danıştay Savcısı Aytaç Kurt’un İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptaline karar kendi tarafında mütalaaya uygun karar çıkması.
Fesih kararı iptal edilirse, Avrupa Kurulum süreci başlar. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olabilmek için Avrupa Kurulu’na başvurmanız gerekecek.
News
