Pandeminin tüm dünyada yarattığı ekonomik dertler, hem vatandaşın hem de şirketlerin vergi borçlarının birikmesine neden oldu. Kamuya olan borç 500 milyar TL’ye ulaşırken matrah artırımına yönelik yeni düzenlemeler gündeme geldi. Mali Müşavir Mustafa Köksoya, “Politika ve kanun yapıcılar yeni düzenlemelerle tüm kısımları rahatlatabilir” dedi.
Türkiye’de kamuya olan borç artarken, vergi matrahlarında düzenleme yapılmasına dair haberler son günlerde basında sıkça yer buldu. Bu kapsamda gözler, gelir ve kurumlar vergisinin yanı sıra, KDV ve birtakım gelir ve kurumlar vergisi stopajlarına yönelik 2015-2020 yıllarını kapsayacak biçimde yapılması öngörülen düzenlemelere çevrildi. Bahse ait değerlendirmede bulunan Universal Partners İcra Konseyi Üyesi Özgür Muhasebeci Mali Müşavir Mustafa Köksoya, pandeminin tesirlerinin bilhassa şirketler açısından yeni hissedilmeye başlandığına dikkat çekerek “Devletlerin gelir kaynağı vergidir ve bu her vatandaşın sorumluluğudur. Lakin bazen o denli kurallar oluşur ki gerek vatandaş gerekse şirketler bu sorumluluğu yerine getirmekte zorlanabilir, isteseler de sıra bir türlü vergiye gelmeyebilir. Bu sebeple vergide pak bir sayfa açmanın tam vakti. Siyaset ve kanun yapıcılar yeni düzenlemelerle tüm kısımları rahatlatabilir” dedi.
“Düzenleme, pandeminin üzerimize örttüğü meyyit toprağının kaldırılmasını sağlayabilir”
Kriz periyotlarında devletlerin vergi toplamakta zorlanması olağan bir durum olup, vakit zaman toplumda istenmeyen reaksiyonlara yol açabileceğini belirten Mustafa Köksoya, “Devletin şefkatli kolları bu türlü vakitlerde açılır ve vatandaşlarına yardım eli uzatmak, tekrar başlama kuvveti vermek için birtakım uygulamalar geliştirir. Düşük faizli krediler, SGK prim ve vergi borcu ertelemeleri ve yapılandırmaları, zorlayıcı sebep hallerinde istihdam dayanak paketleri, ihracatçılara verilen nakit döviz kredileri, çalışana yönelik kısa çalışma ödenekleri üzere direkt dayanaklar, devletin kasasından nakit çıkışına sebep olan ve devletin ekonomik olarak zayıflamasına yol açan uygulamalardır. Zira burada karşılıksız verilen bir yardım kelam bahsidir ve orta vadede iktisada enflasyon tesiri olarak geri döner. Vergi oranlarının düşürülmesi, matrah artırımları, vergi affı ve varlık barışı üzere uygulamalar ise esnaf yahut iş insanlarının yükümlülüklerini rahatlatarak mevcut haliyle geleceğe daha özgüvenli bakmaya başlamasına yardımcı olur. Ayrıyeten kamudaki esnek çalışma uygulaması nedeniyle biriken iş yüklerinin de önüne geçilerek pandeminin üzerimize örttüğü meyyit toprağının kaldırılması sağlanabilir” diye konuştu.
Hem devletin hem de vatandaşların daha sıkıntı günler görmemesi için değerli
Mustafa Köksoya, geçmişte uygulamaya koyulan ve kamuda matrah artırımı olarak bilinen kanunlara da değinerek şu sözleri kullandı: “Uygulamaya konan 1983/2801, 1992/3787, 2003/4811, 2011/6111, 2016/6736 ve 2018 yılında 7143 sayılı kanunlar, istatistiksel olarak ödeme oranları en başarılı uygulamalar olmayı başarmıştır. Bu uygulamanın getirilmesinin, yönetimin mükellefin halinden anladığını göstermesi ve mükellefin de yükümlülüklerinin hafiflediğini anlayarak vergi ödevini yerine getirmesi bakımından son derece kıymetli olduğunu düşünüyorum. Dilerim bu tıp bir uygulama olağandışı bir süreçten geçtiğimiz bu periyotta hayata geçirilir. Aksi halde her ay düzenlenen beyannameler ve ödenemeyen vergiler sebebiyle istenilen tahsilat yapılamayacağı üzere, vatandaşlarımız da kendilerine iletilen vergi ceza ihbarnameleri nedeniyle çok daha sıkıntı günler geçirebilir.”
News
