İngiliz sunucu Piers Morgan, “Sansürsüz” programının özel kısmında konuk ettiği Youssef ile İsrail’in Gazze’deki sivillere yönelik taarruzlarını konuştu.
Youssef, Morgan’ın “7 Ekim’de olanlara karşı orantılı bir karşılık nasıl verilebilir?” sorusunu cevaplarken Hamas’ı ya da İsrail’i kınamanın büsbütün yararsız, sadece bir tıp “vicdan rahatlatmadan” ibaret olduğunu söyledi.
ChatGPT’ye İsrail ve Filistin soruları
İsrail ve Filistin’e yönelik farklı bakış açılarını gösterebilmek için yapay zeka uygulaması ChatGPT’ye sorular sorduğunu tabir eden Youssef, “‘İsrailliler özgür olmayı hak ediyor mu?’ diye sorunca bana ne dedi biliyor musunuz? Evet, İsrailliler de başka beşerler üzere bunu hak ediyor. Sonra birebir soruyu Filistinliler için de sorunca bana ne dedi biliyor musunuz? Bu, karmaşık ve hassas bir bahis…” dedi.
Youssef, “İsrail’in, 7 Ekim’den itibaren Batı’yı ahlaki açıdan hiç olmadığı kadar yozlaştırdığını ve Batı’nın toparlanmasının çok vakit alacağını” belirterek “Batı, bize yıllardır liberal olduğunu, insan haklarını önemsediğini, herkesin eşit olduğunu ve pahalarını benimsememiz gerektiğini söylüyor ancak ateşkese yanaşmıyor, hatta İsrail’e durmasını bile söylemiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyaca ünlü bir fastfood firmasının, İsrailli askerlere parasız yemek dağıttığı haberlerini de hicvederek eleştiren Youssef, “Çünkü Filistinli bir küme çocuğu öldürdükten sonra hiçbir şey sizi ‘Happy Meal” (çocuk menüsü) yemek kadar keyifli edemez.” sözünü kullandı.
“İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri Sina’ya tehcir planı olabilecek en makus çözüm”
Bassem Youssef, Morgan’ın İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinlileri topraklarından zorla çıkartarak Mısır’ın Sina Yarımadası’na yerleştirme planına ait, bunun “en makûs tahlil olduğunu kaydetti. Youssef, “Bu, onların (Filistinlilerin) toprakları ve bu topraklar ansızın ellerinden alınıyor. Bu beşerler konutlarından kovuluyor, artık de onları öteki bir ülke mi almalı?” diye konuştu.
Youssef, İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri Sina’ya tehcir teşebbüsüyle 2 milyonluk Filistin nüfusunun mülteci kamplarında yaşamaya zorlanacağını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu beşerler Sina’ya itilecek ve 2 milyonluk nüfus mülteci kamplarında yaşayacak. Sizce ne olacak? Huzursuzluk ve kaos. Akabinde birkaç yıl sonra Batı medyası kameralarıyla gelip ‘Şu Araplara bakın, birbirlerini öldürüyorlar. İsrail âlâ ki onlardan kurtuldu.’ diyecek.”
Aynı senaryonun İsrailliler için düşünülmediğini sorgulayan Youssef, “Avrupa’nın 44 ülkesi var. Neden İsraillileri almıyorlar? Amerika’nın 50 eyaleti var. Neden Florida’yı onlara vermiyorlar? Florida’dan daima şikayet ediyorlar. Neden o vakit orayı İsrail’e vermiyorlar?” sözlerini kullandı.
“Bütün bir kültür yok edildi”
Youssef, “örnek laiklik ve demokrasi” imajıyla kendisini parlatan lakin “ırkçı ve apartheid bir ülke” olan İsrail’in yaptıklarını legal gören şahısların, Filistinlileri hor gördüğünü belirterek “Çünkü onlar (Batılılar) Filistinlileri küçük görüyorlar. Bütün problem bu. Winston Churchill’den bir alıntı yapmak istiyorum. ‘Amerika’daki yerliler ya da Avustralya’daki siyahlara büyük bir yanlış yaptığımızı düşünmüyorum zira onların yerini daha üstün, daha güçlü ve daha akıllı bir ırk aldı.’ diyor. Sorunun özü ne Hamas ne de Filistin. Sorunun özü, bizi hor gören beşerler.” değerlendirmesinde bulundu.
Batı dünyasının bu bakış açısı sebebiyle İsrail’in hücumlarına ses çıkarılmadığını söyleyen Youssef, “Orada canlı bir Filistin kültürü vardı ve şu anda bu kültürü yok ediyorlar. Bütün bir kültür yok edildi.” dedi.
Tepkilere yanıt verdi
Medyanın uzun yıllar boyunca Orta Doğu’yu ele aldığı haberlerde yalnızca belirli bir bakış açısını yansıttığını ve başka tarafın sesinin duyulmasına müsaade vermediğini tabir eden Youssef, bu yüzden hayal kırıklığı yaşandığını belirtti.
Youssef, Gazze’de yaşanan dramın Batı medyası tarafından göz gerisi edildiğini aktarırken bir evvelki röportajla sesi duyulmayanların bakış açısını az da olsa yansıtmaya çalıştığını söyledi.
Morgan’ın yaptıkları birinci röportajın Youssef’ın kullandığı lisan ve hicivlerden ötürü uygun yahut makûs çok fazla reaksiyon aldığını tabir etmesi üzerine Youssef, “Hiciv, gerçekliği abartılı bir halde aksi yüz eder. Bu sayede bahsedilen bahsin kulağa ne kadar rahatsız edici ve hatta bazen de aptalca geldiğini görebilirsiniz. Ben bunu yaparken yalnızca medyanın bana aktardığı şeylere reaksiyon veriyordum. Ansızın, en uç tedbirleri öneren şahıslar ‘bu kadarı da çok fazla’ demeye başladı. Benim kullandığım çok kolay bir teknikti. Yalnızca mevzu hakkında konuştum ve bahse dikkati çektim.” diye konuştu.
News
