Emekli amirallerinin yazdığı ve kamuoyunda “Montrö bildirisi” olarak bilinen bilgilerde imzası bulunanlar hakkında açılan davada savcının temele ait mütalaasını sundu.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savcı, sanıklar, Alper Çetin Tezeren, Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker İtimat, Mustafa Özbey, Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımız, Ramazan Cem Gürdeniz ve Türker Ertürk’ün “devletin güvenliğine yahut anayasal tertibe karşı kabahat işlemek için anlaşma” kabahatini işledikleri 3 harfli 12’şer yıla kadar mahpusla cezalandırılmalarını istedi.

Anadolu Ajansı’nın haberine sahip olan savcı, adı geçen 12 sanığın ADMEK-2 isimli WhatsApp kurulumunda seçeneklerinin taslağının paylaşılmasından itibaren metinden para akışına kadar katkı sundukları, katıldıklarını kabul ettiklerini ve yayımlanması için anlaştıklarını belirtti.

Sanıkların, seçilmiş hükümetlerin maksatlarına ve muvazzaf askeri işçi ile muhalif kesimlerini birlikte hareket ettirmek üzere anlaştıklarını savunan savcı, bildiride geçen Montrö vurgularından da “araç” olarak kaydedildiği, bunun WhatsApp kurulumunda yer alan sanıkların yazışmalarının anlaşıldığı ileri sürüldü.

Savcı, mütalaasında, sanıkların ortak bir katılımıyla hazırlanan bildiriyi kamuoyuyla paylaşarak, yasal iktidara karşı geçiş yapmak üzere ve katılım görevlerini yerine getirmek üzere yahut büsbütün engellenmesi maksadıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde satın alma komutası dışında hareket etmeyi hedeflediklerini belirtti.

Savcı, dönemde eski Deniz Kuvvetleri kumandanları Bülent Bostanoğlu, Eşref Oğuz Yiğit ve Murat Bilgel’in içinde bulunduğu 91 sanığın isnat edilen suça yönelik kasıtlarının devamı ve cezalandırılması istenen 12 kişinin hareketlerine katılma iradelerinin olmadığını belirten, bu sanıklar hakkında beraat talebinde bulunuldu.

Avukatlar, temele ait mütalaaya karşı savunma yapmak için mühlet istedi. Talepleri uygun mahkeme, duruşmayı 12 Aralık’a erteledi.

Davada tüm sanıklar tutuksuz yargılanıyor.

DW / EC, CÖ