İş insanı Osman Kavala, cezaevinde kaldığı 2 bin günün dolması münasebetiyle bir bildiri yayınladı.
“Hukuka, mantığa uymayan tasarruflar ve suçlamalarla 2000 kapasite hapishanesinde tutuluyorum” diyen Osman Kavala, “Beni hatayla finanseen hiçbir somut kanıt yoktu birinci seyahat başvurusu sonunda oybirliği ile verilen beraat kararında açıkça belirtilmişti” kullanıldı.
Avrupa İnsan Hakları’nın (AİHM) “hakkının” genişletildiğini hatırlatan Kavala kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İddianameleri okuyan herkesin bilgilerini göreceğiniz bu gerçek iki AİHM kararıyla destekleyici hukuksal karara tabi tutulduğu hapishanede tutulmam kanunların ve yargılama yetkisinin berbata kullanımı ile gerçekte bir eziyet etme hareketidir. Diğerlerinin hayatlarında geçerli olan anlayışın tezahürüdür.”
Kavala, bildiride seçimler sonrasında mevcut anlayışın değişeceğini ümit edeceğini dile getirdi:
“14 Mayıs’tan sonra yargıda ve tüm kamu kurumlarında hukuk unsurlarına, insan haysiyetine ve insan haklarına hürmet gösteren bir anlayışın hakim hale umudunu diliyorum. Hata işlediklerine dair kanıt ortaya konmadan cezaevine sokulan binlerce yurttaşımızın dalaştığılar içindeyiz.”
Ne olmuştu?
Osman Kavala, Seyahat ve 15 Temmuz soruşturmaları kapsamında 18 Ekim 2017’de gözaltına alındı ve 1 Kasım 2017’de tutuklandı. Kavala iddianamesinin tutuklanmasından yaklaşık bir buket yıl sonra 19 Şubat 2019’da düzenlendi. İddianamede, Kavala ile birlikte 16 sanık hakkında “Türkiye Cumhuriyet’i ortadan kaldırmaya yahut misyonunu engellemeye teşebbüs” ve “Gezi olaylarını finanse etmek” suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet talep edildi.
10 Aralık 2019’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde, Osman Kavala’nın tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne alışılmadığı belirtildi, tutukluluğun bir hak olarak verildiği ve Kavala’nın özgürce serbest bırakılmasına karar verildi. Lakin Ankara, AİHM’yi birleştirme uygulamasıydı.
Kavala hakkında 9 Mart 2020’de ise “casusluk” suçlamasıyla sınıflandırma kararı verildi. Yargı sürecinde avukatların tekrar tutukluluğunun kişilerin talep etmesine rağmen, bu talep reddedildi.
25 Nisan 2022’de karara bağlanmış davada, Osman Kavala daha önceden beraat etmiş olmasına rağmen, “Türkiye örtüsüni Ortadan kaldırmaya yahut Vazifesini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırıldı. Kavala’nın “casusluk” suçlamasından ise beraatine karar verildi.
DW/JD, AK
DW Türkçe’ye manisiz nasıl ulaşılabilirim?
News
