DW Türkçe, Gaziantep’teki zelzelede babalarını kaybetmiş ve anneleriyle birlikte Sakarya’ya götürülen dokuz yetim çocuğu, Diyanet’e ilişkin olan lakin İsmailağa cemaatine yakın Sakarya Erenler İlme Hizmet Derneği tarafından işletilen Mekke Mescidi Hanife Akın Kuran Kursu’nda 23 Şubat’ta duyurdu .
Kamuoyunda geniş yankı uyandıran habere ait Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı’ndan 24 saat sonra yazılı açıklama geldi. Açıklamada, haberin ardından Sakarya Vilayet Müdürlüğü’ne bağlı takımların, haberde BetFi geçen Kuran kursuna süratli bir şekilde intikal ettiği, yönetici ve kursta bulunan çocuklarla görüşmeler gerçekleştirdiği kaydedildi. Açıklamada, kursta depremzede çocukların kalmadığı bildirilerek, şöyle denildi:
“Kur’an kursunun resmî kayıtlarında mevcut öğrenci ömrü 45 olduğu, kursta hazır 36 çocuğumuzun bulunduğu, kursta hazır bulunanın TC kimlik numaraları ile resmî kayıtlarının eşleştiği, Kur’an kursunda bulunan 9 çocuğumuzun ise örgün eğitim kapsamındaki okullarında takımlarımızca tespit edilmiştir. Haberde sav depremzede çocuklarda Kur’an kursuna ya da rastgele bir cemaate verilen tezleri mutlaka gerçeği yansıtmaktadır.”
Ancak bu durum DW Türkçe muhabiri Alican Uludağ’ın alanından ulaşan bilgilerle çelişiyor. Peki, haberin desteği olan bilgi ve açıklamalar nelerdi?
Habere bahis, “Tarikat yurdundaki depremzede çocuklar” haberi, 22 Şubat günü, DW Türkçe’ye gelen bir ihbarla başladı. Buna göre, eski askerlik arkadaşlarının oluşturduğu “Özel Ulaştırma” isimli bir WhatsApp ayarında yapılan bir yazışma, önemli miktarda çoğalma olasılığı vardır. DW Türkçe’ye ulaştırılan ekran görüntüsüne yansıyan ve 15-16 Şubat tarihli olan yazışma içeriğinde, “Mahmut Ustaosmanoğlu Efendi’nin müridiyim” diyen “Adem” isimli bir kişi, kümeye “Selamüneleyküm arkadaşlar, Antep depremzede kardeşlerimizden 9 tane yetim çocukları hafızlık kursumuza aldık, Bunlardan birine yardımcı olmak isteyen arkadaşlar derneğimizin resmi hesap numarasından olabilir” diye yazdı. İletinin devamında Sakarya Erenler İlme Hizmet Derneği’nin adı ve hesap numarası paylaşıldı.
Gruptaki bir kişi, “Devlet himayesine dönem edinmiş bu çocuklar. Kimsesiz çocukların istediği şekilde alamaz” diyerek tarikat üyesini uyardı. Adem isimli kişi ise “Resmi olarak geldiler, Vilayet Müftüsü gönderdi” diyerek geri adım atmadı.
Tarikat müridi DW Türkçe’ye ne dedi?
Haberin akabinde 23 Şubat saat 09:31’de araladığımız ve 7 dakika 35 saniyelik bir görüşme gerçekleştirdiğimiz Adem isimli kişi, DW Türkçe’nin bilgilerinin karşılaştığı, depremzede çocukların hala kursta olduğunu söz etti. Çocukların 2 tanesinin annesinin yanına gittiğinizde, 7 çocuğun kursta gidişatı çizen tarikat üyesi, “Sakarya Vilayet Müftüsü Hasan Başiş bizi aradı, ‘Böyle bu tür çocuklar var. Bunlara yer açabilir misiniz?’ dedi. Biz de çocukları vardı. Çocukları travma nedeniyle psikolojik olarak desteklenmişlerdi. Biz de bu çocukları bir nevi burada müdafaa aldık. Kursta kalıyorlar” dedi.
Adem isimli vakıf görevilisi, bu kursun Diyanet ile birlikte ortak açıklarını, kursta Diyanet’in yanı sıra kendi hocalarının da eğitime katıldığını belirterek, “Bu bina bizim. Diyanet’le hafız yetiştiriyoruz” diye konuştu.
Kuran kursunun olduğu yerde gittik
Bunun üzerine Ankara’dan yola çıkan Sakarya’nın Adapazarı ilçesi Yenidoğan Mahallesi’nde bulunan kursun içerdiği parçaları gün saat 15:00 sıralarında ulaştık. Duvarında “Sakarya Adapazarı Vilayet Müftülüğü Mekke Mescidi Hanife Akın Kuran Kursu” yazılı tabelanın olduğu binada Türk bayrağı da bölgesindeydi. Kursun bulunduğu sokağı kesen başka yerde ise İsmailağa cemaatinin merkezi konumunda Mekke Mescidi isimli iki katlı, apartmanı andaran cami bulunuyordu.
Telefondaki kişi: Kapalıyız
Önce Kuran kursunun telefonla aradığımızda karşıdaki ses, “Kapalıyız” karşılığını verdi. Buranın yatılı yurt olup olmadığını sorduğumuzda ise “Hayır, yaşayan yurt değil” dedi.
Siyah camın ardındaki ses
Kapıya geldiğimizde siyah sinemalarla kaplı kapı ve camlar şekli ortaya çıktı. İçeriğini görmek çok zordu. Kapıyı çaldığımızda kayıtlı camın gerisinde olan ve uzun sakallı seçilen kişi, “Neden ayrılmadan fotoğraf çekiyorsunuz?” diye reaksiyon gösterdi. Gazetecinin söylemesi, kapıyı açmasınıde bu talebimizi reddetti. Bir yetkili ile sahip oldukları görünümlerimizde “Yetkili yok, müftü gelecek” dedi.
Müftü’tarikat müridi’yle geldi
Dışarıda beklediğimizde yaklaşık 10 dakika sonra Sakarya Vilayet Müftüsü Hasan Başiş bölgeye geldi. Evde ise daha önce telefonla konuştuğumuz ve dernek üyesi olduğu öğrendiğimiz; takkeli, uzun sakallı Adem isimli kişi vardı. Müftü Başiş, bu kişiden “Hayırseverdir, kursun bütün işleriyle ilgileniyor” diyerek övgüyle kelam etmeyi ihmal etmedi.
Müftü çocuğunun durumu doğrulandı
Sakarya Müftüsü Hasan Başiş’e içerideki depremzede çocuklarda sorduk. Müftü Başiş, “Burası Diyanet’e ilişkin bir kurs ve bizim denetimimizle ilgili. Çocukların eğitimini ise biz veriyoruz. Bu bina, vakfa bulunuyor. Benzeri birçok vakıfla bu türden ortak Kuran kursları açıldı. Onlar kursun sade yemek, paklık halinde hizmetleri bu vakıf yürütüyor. İaşesini yürütüyor. sağlıyor” dedi.
“Bu vakıf vazifelileri, çocukların içinde bulunduğu alana katılıyor mu?” sorusu üzerine Başiş, “Kesinlikle çocuklarla konuşmuyorlar” dedi. Burada Diyanet işçilerinin yanı sıra sıra dernek çalışanlarının da olduğunu belirten Başiş, bu katılımcıların onların ayrılıkları ile burada çalıştıklarını kaydetti. Lakin vakıf görevilisi Adem isimli kişi, eğitimleri Diyanet’in yanı sıra onların yanında olduklarını söylemişti.
İl Müftüsü Hasan Başiş, kişinin kişisel olduğunu net bir biçimde doğrularken, “Çocuklar neden annelerinin yanında kalıyor?” oyunu üzerine “Bu çocuklar anneleriyle birlikte Gaziantep’ten geldi. AFAD bize tavsiye etti. Anneleri öteki yerde kalıyor. Bu çocuklar 12 yaşında büyük oldukları için bayanların olduğu yerde kalıyorlar. Misal durumda olan 39 çocuk da diğer yerde kalıyor” kararı verdi.
Konuşma sırasında Adem isimli kişi, “eğitimi kendin de görüştüm” dediğini hatırlattığımızda, “Ben yanlış söz etmişim” diyerek geri adım attı.
Çocuklarının kabul edilmesi talebi reddedildi
Çocukların neden devlet yani Aile Bakanlığı’nın denetimindeki sorusuna ise Başiş, “Biz devlet değil miyiz?” diye cevap verdi. Konuşmanın sonuna kadar gerçek kurstaki öğrencilerin gösterdiğinde, Vilayet Müftüsü içeri girmemize izin verin, hemen bir arada toplantının buradan ayrıldığı belirtildi.
Bölgede ailelerini kaybeden çocuklarla ilgili ortaya çıkan WhatsApp yazışmalarıFotoğraf: DW Turkce
Tarikat üyeleri giriyor çıkıyordu
Yaklaşık üç saat boyunca kursun olduğu yerde burada gözlemledik. İçeriye devlet memurunun imajından çok; takkeli, uzun çember sakallı, şalvarlı tarikat üyeleri olduğunu gördük. Binanın ardına büyümede ise üç katlı bina en üst katının bakımının beyaz takkeli bir çocuk kaçamak gözlerle bizi izlediğini gördük.
İzlediklerimi 23 Şubat saat 17:00 sıralarında DW Türkçe’nin internet sitesinde haber olarak yayımladık. Bu saate kadar çocuk kursta olduğunu anlatan Sakarya Vilayet Müftüsü Başiş, müftülüğün ülkede yaptırdığı bu defa “depremzede çocukların kalmadığını” öne sürdü.
Telefonla aradığımız Aile Bakanlığı hizmetleri ise 23-24 Şubat işlemlerini incelemelerini sürdürdü ve yaklaşık 24 saat sessiz kaldı.
Kurs görevilisi: Çocukları Aile Bakanlığı’na teslim etmek
Müftülüğün açıklamasının akabinde 24 Şubat günü saat 17:30 sıralarında telefonla tekrar kuran kursunun numarası arandı. Gazetecilerin anlatacağı basında çıkan haberler sorduğumuzda “Gaziantep’ten 48 çocuk oynandı. 12 büyük 9 çocuk buraya getirildi” denildi. “Çocuklar hala orada mı, Aile Bakanlığı aldı mı?” konuyla ilgili ise telefondaki ders görevi, “DW’nin haberinden sonra değil, önceden Aile Bakanlığı’nın bazı bölümleri burada aldı. Annelerinin yanına götürüldü. Anneler de diğer kurslarda kaldı” dedi.
Bu sırada Aile Bakanlığı’ndan “Denetim yaptık, depremzede çocuklara kursa verildi gerçek değil” açıklaması geldi. Bu açıklama haberin üzerinden 24 saat saklandıktan sonra yapıldı. Bakanlık açıklamasında çocukların nerede oldukları bilgisini alamadı.
Adem isimli kişinin WhatsApp kümesindeki “Çocuklar kursumuzda, Vilayet Müftüsü yönlendirildi” iletisi, müftünün “Annelerinin yanında yer yoktu, 12 yaşındaki büyük çocuklar buraya getirildik, oluşturulan Diyanet’in kontrolünde” tanımlama, kurs görevlilerinin telefonda “Çocuklar kalırdu ancak haberden önceki bakanlık yetkileri götürüldü” tabirleri, tarikat yurdundaki depremzede çocukların gerçeğini ortaya koyuyor.
Önce çiçekler ve Çocuklar Derneği sorumlusu hakkında savcılığın hata duyurusunda bulunurken, geçmiş şu soruların yanıtı bekleniyor:
*Aile Bakanlığı neden 24 saat sonra açıklama yaptı?
*Sakarya Vilayet Müftüsü önceki çocuklar burada olduğunu kabul edip, daha sonra neden yalanladı?
*Müftü, tarikat insanları girip çıktıkları kursa DW Türkçe muhabirinin içeri girmesine neden izin verilir?
*Depremzede çocuklara neden tarikat denetimindeki Kuran kursuna verildi?
*Çocukların olduğu Kuran kursunun giriş ve çıkışını gösteren kameralar duruyor mu?
*Gaziantep’ten Sakarya’ya taşındı depremzede çocuklar şu an nerede?
*Başta Sakarya olmak üzere başka kentlerde öteki depremzede çocuklara benzer halde tarikat yahut cemaatlerin denetimi altında yurt yahut meskenlere verildi mi?
News
