Malzemeleri Greenpeace Akdeniz, TEMA Vakfı, Doğal Hayatı Müdafaa Vakfı’nın (WWF) içerdiği iklim alanında faaliyet gösteren sivil toplum birimleri, Birleşmiş Milletler İklim Tepesi (COP27) öncesinde sera emisyonu emisyonu azaltma amacını hedefleyen Türkiye’nin 2030’da en az yüzde 35’i emisyon azaltmamı hedeflemesi gerektiğini belirtti.
COP27, Kasım ayında Mısır’da olacak. Türkiye’nin, tepe öncesi sera gazı emisyonunu azaltmam gayesini kutlaması bekleniyor. Türkiye, 2015 yılında BM İklim Çerçevesi Çerçeve Mukavelesi Sekreteryası’na sunulan Ulusal Katkı Beyanı’nda 2030’a kadar en az yüzde 21 emisyon azaltmamı gayesi izni.
WWF Türkiye, Ekosfer Derneği, Greenpeace Akdeniz, İklim Biçimliği Siyaset ve Araştırma Derneği, İklim İçin 350 Derneği, Sıhhat ve Etraf Birliği, Sürdürülebilir İktisat ve Finans Araştırmaları Derneği, TEMA Vakfı, Yeşil Fikir Derneği, YUVA, Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal) ve Avrupa İklim Aksiyon Ağı, Türkiye’nin 2030 iklim amacının nasıl olması konusunda ortak davet yaptı.
“Türkiye yüzde 21’den daha savlı bir amaç koymalı”
Paris İklim Muahedesi, iklim krizinin önüne geçmek için küresel sıcaklık artışını 2 derece ile sonlandırmayı, mümkünse 1,5 derecenin altında tutmayı amaçlıyor. 6 Ekim 2021’de Paris Mutabakatını onaylayan Türkiye, COP27’ye kadar mevcut Ulusal Katkı Beyanı’nı güncelleyeceğini açıklamıştı.
STK’lardan kömür raporu
Bu görüntüyü görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videosunu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün
İstanbul’da gerçekleşen toplantıda kelam alan WWF Türkiye İklim ve Güç Programı Müdürü Tanyeli Sabuncu, küresel sıcaklık artışını hatırlatarak Türkiye’nin yüzde 21’den daha savlı bir maksat koyması yapımıifade etti. “Bu sızdırmaz 1,5 derece gayesine giden yolda düşeni yerine getirmesi açısından değil, günlerde vakitte 2053’te net sıfır emisyon maksadına giden yolda da kritik ehemmiyet taşıma. Türkiye 2030 yılı kadar kâfi emisyonu azaltımı sağlayamazsa, 2053 net sıfırlama amacına ulaşılabilirsi için sonraki yıllarda Çok daha keskin emisyon azaltım aksiyonları devam edecek” dedi.
Toplantıda, yüzde 35 maksadı hesaplanırken göz önüne alınan kriteri ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Voyvoda anlattı. Voyvoda, “Türkiye’nin sanayi ihtilalinden bu yana olan tarihî sorumluluğu OECD ülke setiyle karşı oranları oldukça düşük. Küresel karbon bütçesinde Türkiye’ye öngördüğümüz his, Türkiye’nin en avantajına olan daha az tarihî sorumluluk, daha fazla büyüme ve gelişme hakkı veren bir kriter üzerinden gerçekleşti” diye konuştu.
“Kömürden çıkışta büyük rol oynayabilir”
En fazla sera emisyon emisyonuna neden olan ülkeler orta 16’ıncı sırada yer alan Türkiye, en son Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına göre, iklim koşullarından en fazla etkilenen rejimden birinde bulunuyor.
Greenpeace Akdeniz Genel Yöneticisi Ersin Tek, iklim krizi nedeniyle yaşanan sıcaklık artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Tek, “Aşırı sıcaklar bütün Avrupa’da önemli can kayıplarına neden olacak. 2050’ye gelindiğinde yaklaşık 30 bin kişinin çok sıcaklarından hayatlarının kaybedeceğini ve bunların birçok Türkiye’yi de içeren tesislerin akışını öngörüyoruz” dedi.
Fosil yakıta giriş hem mahallî hem ulusal ölçekte büyük büyüme yarattığını vurgulayan Tek, kelamlarını “Özellikle elektrik üretimi adil dönüşüm perspektifinin bölümü bir kömürden çıkış siyaseti, Türkiye’nin iklim gayelerine bağlında büyük rol oynanabilir” diye sürdürdü.
“Aktif iklim siyaseti ulusal geliri artırın”
İktisat ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) Yöneticisi Bengisu Özenç ise yapılan araştırmaların Türkiye’nin faal bir iklim siyaseti yürütmesi halinde ulusal gelirinin yüzde 7 artacağının sürdürülebilir olduğunu söyledi. Özenç, “Rüzgar ve güneşi merkeze alan, planlı bir güç elimizde, elimizden gelen teknoloji içeriği yüksek bir sanayi teknolojisi ve hedef kalkınma fırsatlarını da beraberinde getirme potansiyelini taşıyor. Argümanlı bir 2030 gayesi bizi bu özgürlüğe yaklaşırken, Türkiye’nin 2053 net sıfır maksadı yeteneğiniini de ortaya koyacaktır” dedi.
Sivil toplum hizmetlerinin Türkiye’nin 2030’da yüzde 35 mutlak emisyon azaltmamı gayesine ulaşabilmesi için hazırlanabilen teklifler ortasında, 2030 yılı boyunca kömürden elektrik üretimine son katılım, elektrik üreten yenilenebilir güç döngüsü hissinin yüzde 75’e çıkarılması, elektrikli araçların hissinin binek araçlarında en az 20’ye, yolcu ve yük taşıma araçlarında en az yüzde 10’a çıkarken, sanayi ve tarım uygulamalarını doğrudan uzatma güçlerini artırmak yer alıyor.
News
