Middle East Monitor müellifi Dr. Adnan Ebu Amer, İsrail sonlarından içeri silah kaçakçılığına ait ayrıntılar paylaştı. Amer, silah ve müihmmat fiyatlarının arttığını yazdı.
İsrail bu kere Ürdün sonuna bir çit daha örecek. Tamamlanana kadar huduttan işgal altındaki Batı Şeria’ya silah kaçakçılığı yapıldığına dair raporlar çıkacak. İşgal güvenlik güçleri kaçakçılığı durdurmaya çalışırken, kaçak yerleşimciler de ziyan gördüklerinden ve güvenlik ihlallerine maruz kaldıklarından şikayet ediyor.
Sınır güvenliğinde kaçakçılar tarafından istismar edilen açıkların hala korunmasız olmasına karşın Batı Şeria’da silah ve mühimmat fiyatlarının arttığı görülüyor. İsrail açıkça onları durdurmakta başarısız oluyor.
Ürdün Vadisi’ndeki yerleşimcilerin önderleri, çok tehlikeli bir olay olarak gördükleri durumu engellemek gayesiyle kaçakçılara daha sert cezalar uygulanması davetinde bulundu. Sonuçta kaçak silahlar İsraillilere yönelik direniş akınlarında kullanılıyor.
ÜRDÜN VADİSİ’NDE HAREKETLİLİK
Silah kaçakçılığı problemini çözmek için 2021 “Sınır Dönüşü” projesi de dahil olmak üzere bir dizi taktiksel reaksiyon sunuldu. Bunun maksadı Ürdün ve Mısır ile olan hudutları güçlendirmek, silah kaçakçılığını ortadan kaldırmak, askeri araçları güçlendirmek ve hudut savunmasını ve ulaşım araçlarını iyileştirmekti. Kaçakçılık faaliyetlerini sınırlamak emeliyle Merkezi Komuta’daki çeşitli ordu ve emniyet teşkilatları ile polis işbirliğinde ortak bir ofis kuruldu.
Silah kaçakçılığı faaliyetleri Ürdün’ün güneyi, Meyyit Deniz, Akabe ve Eilat etrafındaki bölgeler yahut sondaki yerleşim üniteleri yerine Ürdün Vadisi’nde ağırlaşıyor. Artık rutin kaçakçılık faaliyetleri olarak görülen olayların tamamı güvenlik güçleri tarafından engellendiği için rapor edilmiyor. Bu durum, İsraillilerin Tel Aviv’in kendilerini terk ettiği tarafındaki suçlamalarının artmasına neden oldu.
Geçtiğimiz birkaç ayda düzinelerce kaçakçı, Ürdün hududundan patlayıcı unsur ve çeşitli silah kaçakçılığı için ortak rotalar olduğundan, Meyyit Deniz fabrikalarının yakınındaki kelamda kapalı ve mayınlı askeri bölgelere sızdı. İspatlar, kaçakçıların Filistin direniş hareketlerindeki silahlı aktivistler tarafından işe alındığını gösteriyor.
“SİLAH, SON KULLANICIYA 48 SAAT İÇİNDE ULAŞIYOR”
İşgal altındaki Batı Şeria’daki direniş kümelerine silah sağlanması İsrail güvenlik servisleri için önemli zorluklar yaratıyor. İsrail raporları silah stoklandığını ve direniş taarruzlarının sayısında artış olduğunu öne sürüyor. Silah kaçakçılığına karışanların detayları kapalı tutuluyor, lakin Filistinli direniş kümelerinin ve onların bölgesel temas ağlarının işgal altındaki topraklara daha fazla silah göndermeye çalıştığı ve bunun İsrail’e yönelik farklı cephelerdeki tehdidi artıracağı bir sır değil.
İsrailli askeri yetkililere nazaran kaçakçılardan ele geçirilen silah ve mühimmat buzdağının yalnızca görünen kısmı. Her gece binlerce silahtan bahsediyorlar. Ürdünlü silah tüccarından son kullanıcıya ulaşmak 48 saat kadar kısa bir vakit alıyor.
M-16 TÜFEĞİ ÜRDÜN’DE 10 BİN DOLAR, İSRAİL’DE 30 BİN DOLAR
Direniş kümeleri silah kaçakçılığının aktifliğini bu halde anlıyor ve artık farklı bir kaçakçılık altyapısına muhtaçlık duymuyor. Hamas bile silah tacirlerinden kendisine silah sağlamalarını istiyor; tek yapması gereken onlara para vermek ve onlar da silahları dağınık, merkezi olmayan ağlardan alıyorlar. İsrail, kaçakçıların çölde günlerce, hatta haftalarca kalabileceğini tez ediyor. Şayet bir şeyler yolunda gitmiyorsa, kaçakçılar günlerce birebir noktada oturabilir ve çok az şeyle gölgelerde hayatta kalabilirler.
Riskli fakat çıkarlı bir iş. Örneğin Ürdün’de fiyatı 3.000 dolar olan bir tabanca Batı Şeria’da 12.000 dolara, İsrail’de ise 16.000 dolara satılabiliyor. Bir M16 tüfeği Ürdün’de 10.000 dolara satın alınabiliyor, Cenin’de 20.000 dolara, İsrail’de ise 30.000 dolara satılabiliyor.
News
