İçişleri Bakanlığı, düzmece vize ile Türkiye’ye giriş yaptığı kolluk kuvvetleri tarafından streç sinemaya sarılarak ülkeye gönderilen Kamerunlu Emmanuel Fosso’nun kusurlu davada kusurlu bulundu. İstanbul 3. Yönetim Mahkemesi, davacının insan onuruna uygun olmayan keyfi ve makûs muameleye tabi tutulduğu bakanlığını 75 bin TL manevi tazminata mahkum etti. Mahkeme kararında bakanlığın, kolluk kuvveti hizmeti veren işçiye bu sırada etkinliklerde daha serinkanlı davranması konusunda eğitim hayatında de vurgulandı.
Streç sinemaya sarılarak uçağa bindirildi
Kamerunlu Emmanuel Fosso, 21 Ocak 2020 tarihinde Dubai’ye gitmek için Türk Hava Yolları (THY) uçağı ile İstanbul’a geldi. Havaalanındaki 8 saatlik orta alışveriş sırasında havaalanından ayrılmak isteyen Fosso, uydurma vize ile Türkiye’ye giriş yapmaya uğraşmak için elinden alındı. günün hudut dışı bırakılması istendi Fosso, karara direndi. Altı gün boyunca idari müşahede altında küresel Fosso’nun hudut dışı bırakılması için 22 ve 27 Ocak tarihlerinde iki teşebbüste daha bulunuldu. Fosso için son olarak 28 Ocak günü bir dış girişimde daha bulunuldu. Yolcular tarafından da kayıt olarak alınan hudut dışı girişimi sırasında Fosso, streç sinemaya sarılı ve ağzına mendilleri sıkıştırılmış halde uçağa bindirildi. İçişleri Bakanlığı Göç Yönetimi Genel Müdürlüğü de, toplulukların bulunduğu yer için iki mülkiye müfettişi görevlendirdiğini açıkladı.
200 bin TL’lik manevi tazminat davası açıldı
4 Şubat’ta Türkiye’ye tekrar gelen Fosso, görevililer hakkında şikayette bulunurken, İçişleri Bakanlığına da 200 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açıldı. Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı, kolluk kuvvetlerinin güç kullanımında hududu aşmadığı tespitle takipsizlik kararı verdi. Açılan dava ise İstanbul 3. Yönetim Mahkemesi’nde görüldü.
Dava açan Kamerun vatandaşı Emmanuel FossoFotoğraf: ANKA Nachrichten Agentur
Bakanlık, davanın süresinde açılmadığı, hasımlığın İstanbul Valiliğine kopyalanması ve davalı yönetimin rastgele bir hizmet kusurunun bulunmadığını belirtti, davanın reddini talep etti. Olayın imajlarını inceleyen mahkeme, davayı karara bağladı.
“İnsan onuruna uygun olmayan muamele”
Kararda, “kabul edilemez yolcu” olarak kıymetlendirilmesi gereken davacının gözaltı kararı dahi olmadan, elleri arttan bağlanarak tekerlekli sandalyeye bağlandığı ve ayakkabıların dahi mevcut bir formda zorla uçağa götürüldüğü belirtildi.
Davacının tüm bölgesinin streç sinemaya sarılarak uçağa bindirildiği tabir edilirken, bu yetenek davacının insan onuruna uygun olmayan keyfi ve berbat tedaviye maruz kalmaya hükmedildi.
Kararda ayrıyeten, davalı yönetimin kamu nizamı ile temel gerçekleştirilebilir hak ve hürriyetlerini korumakla stratejilure dikkat çekilerek, “Davalının, kolluk gücü hizmeti veren çalışanına bu şekilde olaylarda daha serinkanlı davranışlar konusunda yeteri kadar eğitim vermemesi açıklayan hizmetin berbat işlemesine sebebiyet verme sonucu kusuru bulunabileceği varılmıştır” denildi.
Mahkeme, davacının kusuru da kusuru kusursuz zenginleşmeye de neden olmayacak bir ölçü olan 75 bin TL manevi tazminatın davacıya borcune hükmetti.
Avukat Tuğce His KöksalFotoğraf: Privat
Avukat Köksal: Mahkeme, işçinin eğitimine dikkat çekiyor
Mahkeme kararının, İçişleri Bakanlığının kusurlu olup olmadığı kıymetini taşıdığını vurgulayan Fosso’nun avukatı Tuğçe His Köksal, DW Türkçe’ye yaptığını, başsavcılığın kaybettiği takipsizlik kararına yönelik Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını da vurguladı.
İstanbul 3. Yönetim Mahkemesi’ndeki yargılamanın da uzun bir süreçten sonra başlayabildiğini kaydeden Köksal, “Çünkü daha önce Ankara, daha sonra İstanbul’da hangi mahkemenin raporlamalı ve yetkili olabileceğine ait bir tartışma yürütüldü. Daha sonra İstanbul 3 Yönetim Mahkemesi’nde duruşma yapıldı” dedi .
Köksal, mahkemenin, bakanlığın görevi ve yetkileri ile sorumluluklarına yönelik yapılmış olduğu tespitlerin dikkatine dikkat çekti. Köksal, “Davanın sonucu olarak verilen münasebet kolluk kuvvetlerinin bu tip hadiselerde uygulayacakları maddi ve vücut güç kullanımında nelere dikkat edilmesinde ve bilhassa de İçişleri Bakanlığının eğitimle ilgili olarak yaptığı tespitler açısından çok önemli” diye konuştu.
Mahkemenin “çok net bir şekilde tedavinin insan onuruna uygun olmadığı” tespitinde bulunan kaydeden Köksal, “Karar, kamu sistemi ve temel hak ve özgürlüklerini korumakla yükümlü olan ve misyonlu olan kolluk kuvvetlerinin itidalli davranışı ve bu birlikte uygulanan müdahale kapsamında kâfi ve uygun bir eğitimden geçmeleri bütçeyi vurguluyor” verilerini kullandı.
News
